Türkçe



PDF indir

 

 



AYVALIK SAHİPSİZ

İzlenme 3428


Ayvalık sokaklarını, caddelerini görüntü ve gürültü kirliliği teslim almış. Çevre temizliği sağlıklı bir yaşam için önemli değil mi? Eski Ayvalık evlerinin bulunduğu bir çok sokak pislik içinde. Cadde ve sokaklarda, mahalle aralarında her türden seyyar satıcılar çevreye rahatsızlık vererek bağırmaya devam ediyor. Plastik bidonlarda satılan sütler dahil hiçbir sıhhi kontrolden geçirilmemiş her türlü yiyecekler, apartmanlarımızın içine kadar taşınıyor. Haksız rekabete, kayıt dışı ekonomiye ve bu yasa dışı uygulamalara hiçbir kurum dur demiyor yada diyemiyor. Hemen her yerde inşaat gürültüleri (gece yarılarına kadar) sürüp gidiyor. İnşaatta çalışanların sosyal güvencelerinin olup olmadığını hiçbir kurum denetlemiyor. İnşaat sahiplerinin kirleterek bıraktıkları artıklardan oluşan pis görüntüler ise işin bir başka yanı. Armutçuk ana arterlerdeki otomobil parkları bir yana, yüksek tonajlı kamyon ve hazır beton tankerlerinin apartmanlarımızın önüne park etmelerine karşı yetkililere yapılan başvurular cevapsız kalıyor. Bu araçların sabahın 05’i gibi çalıştırılmalarının yarattığı gürültü kirliliği utanç verici

Ayvalık ana caddeleri ve yaya geçitleri her türden işgalcilerin insafına terk edilmiş. Haktan adaletten söz edebilmek imkansız. Hak ve adalet arayanlar ortaya çıktığında bu kavramlara hiçbir kurum sahip çıkmıyor. Hak ve adalet arayanlara suçlu muamelesi yapılıyor. Armutçuk sokaklarındaki kamuya ait olan kaldırımların durumu ise içler acısı. Hemen her yer moloz yığınları ile dolu. Bu alanlar, irili ufaklı inşaat şirketlerince, inşaat kalfalarınca adeta bir ardiye gibi kullanılmakta, İnşaat malzemeleri her yer her alanı kapatmakta, ama yetkililer bu duruma da sessiz kalmayı sürdürmektedirler
Gürültü bıktırdı: Ses düzeneği yüklenmiş araçların anonslarına, sokak düğünlerinin gece yarılarına kadar süren gürültü kirlilikleri ekleniyor. Havai fişek, silah sesleri ve maytap patlamaları eşliğinde bir de korna ve egzoz sesleri yaşamımızı etkiliyor. Motosiklet gürültüleri gecenin 02 si 03’ne kadar susmuyor. Belediye hoparlörlerinden çıkan kuru gürültü kirliliği ise işin bir başka yanı. ( Ayrıca, belediyenin bu ses düzeni niçin Çamlık Sefa’ya vermediğini/veremediğini ben bir türlü anlamış değilim. Buralara hoparlör koyamıyorsan koyduğun yerleri de kaldır.)  

Bu tür sorunların çözümü için yeni yasal mevzuatlara gerek yok. Yeter ki; çözmek istensin. Açıkta satılan yiyecekler başta olmak üzere, gürültü ve görüntü kirliliğine önlem olarak çıkartılmış olan önemli yasalarımız ve yönetmenliklerimiz var. Örneğin: Çevre ve Orman Bakanlığı’nca çıkartılmış olan “Çevresel gürültü ve görüntünün değerlendirilmesi ve yönetimi Yönetmeliği”nde gürültü ve görüntü kirliliğine yol açan davranışlar açık bir biçimde yasaklanmaktadır. Yine,yasaları ihlal edenler hakkında önemli miktarda para cezaları verilmesi için ise, başta mülki idarelere ve belediyelere geniş yetkiler tanınmıştır. En son çıkan Çevre Yasası ile ise, “idari yaptırımlar, Türk Ceza Yasasındaki hapis cezalarının uygulanmasına engel oluşturmayacak ve ayrıca Bakanlar Kurulu, cezaları 10 katına kadar artırabilecek ve cezalar, eylemin birinci tekrarında bir kat, sonraki tekrarlarda iki kat artırılacaktır” denmektedir. 
Gürültü ve titreşime neden olanlara konutlar için 200 YTL. 
• İşyerleri ve atölyeler için 4 Bin YTL 
• Fabrika, şantiye ve eğlence gürültüsü için 12 Bin YTL. 
Bilindiği gibi, belediye ve yerel kurumlar çevre sorunları açısından, merkezi yönetimlerden gelen standartları korumak ve mevcut yasaları uygulamak durumundadır. 
Yasalar bunları söylüyor. Sağlıklı bir çevrede yaşamak bütün insanların Anayasal hakları arasındadır. Ama, gelin görün ki, Ayvalık sahipsizdir. Yurttaşların bu yasal hakları kullanmaları, bu konudaki rahatsızlıklarını ilgili kurum ve kuruluşlara taşımaları halinde ne oluyor? Koskocaman bir hiç! Neden? Çünkü hiçbir kurum görevini yapmıyor! Etkili ve yetkili kişiler, yine etkili ve yetkili kişilerce etki altına mı alınıyor acaba? Bunu, yetkili kurumlara yapılan baş vurulara, yapılacak, edilecek diyerek geçiştiriliyor olmasından anlıyoruz. Örnek mi: Görüntü kirliliği ve tehlike bağlamında, Ayvalık’ta yerleşim alanı içinde bulunan yanıcı ve patlayıcı madde dolu depolar, boşaltma için verilen son tarih Şubat 2006 olmasına rağmen şehir dışına halen taşınmadı. Sanayi sitesinde istihdam edilmesi gereken bir çok işletme binalarımızın alt katlarında her türden tehlike saçarak üretimlerine devam etmeyi sürdürüyor. Otogar’dan Devlet Hastanesi’ne kadar, bütün ana caddeler işgal altında. Birçok esnaf, meydanları, yaya geçitlerini ve kaldırımları işgal etmiş durumda. Belediye tarafından sahildeki büfeler güya kaldırılmış idi; şimdi oraları otoparkçılar ve çaycılar işgal etmiş durumda. Diğer bir konu ise, bir çok apartmanda posta kutuları var olmasına rağmen, her kurumdan gelen ödeme makbuzlarının, mektupların yerlere atılması uygulamasının sürüp gidiyor olmasıdır. İlgili kurumlara yazılı yapılan müracaatlar ise hiç bir işe yaramıyor. Kitle taşımacılığı araçlarına, pencere camları, kazma kürek, benzin dolu bidonlar, her tür marka gaz tüpleri ile yolculuk yapılması ise bütün yetkililerin gözleri önünde yaşananlardır. 

Yazıyı bitirirken: Son alarak, yukarıda konular hakkında kimi yurttaşların, yetkili makamlara verdikleri dilekçelere, kimi kurumlardan gelen cevabi yazılardan bazı örnekleri ekleyelim. (Bu dilekçelerde sözü edilen konular, aradan geçen bunca zamana rağmen halen geçerliliklerini korumaktadırlar.) 
"Sayın….. “Kültür ve Turizm Bakanlığımızın 2005-3 nolu genelgesinde turizm merkezlerinin yoğun olarak yaşandığı 15 Mayıs- 15 Ekim tarihleri arasında yerleşim alanları ve turistik yörelerde inşaat faaliyetlerinin ses, gürültü kirliliği ve çevre kirliliğine neden olduğundan inşaat yasağı uygulanmaktadır. 
İnşaat faaliyetlerinin devam ettiğine dair dilekçede belirli bir adres bulunmamaktadır.”……. 27.04.2006 İmza Ayvalık Kaymakamlığı Turizm Danışma Bürosu/ Şube Müdürü Mustafa Tekin. 


"Sayın…..“İlçemizde ses yayın cihazı ile seyyar satıcılık ve alım yapan araçların kontrollerinin yapıldığı ve şehrimizin giriş ve çıkışlarında ikaz levhaları konulduğu satış yapanların ses yayın cihazları toplanarak satıştan men edilerek İlçemiz sınırları dışına çıkarılmaktadır. 24/04/2006 . Ayvalık Belediye Başkanı H. Bülent Türközen" 


"Sayın….. İlgi sayılı dilekçenizde belirtmiş olduğunuz adres ve mevkide İlçe Trafik Komisyonumuzun almış olduğu kararda Park Yasağı levhası ve Armutçuk mevkiine kamyonların giremeyeceğine dair herhangi bir işaret levhası bulunmadığından yazınızın cevabı sonuçlandırılamamıştır. 15/5/2006 Ayhan Gücü İlçe Emniyet Müdürü 3. sınıf Emniyet Müdürü"  
Ses yayın cihazları ile satış yapanların cihazları, egzoz taktırmayan mobil etlerin toplanmakta olduğu iddiası vardır. Ancak; bütün bu yasa dışı uygulamaların devam ettiğini hepimiz biliyoruz. Her birimiz hemen her gün görüyor şahit oluyoruz. Ama ne yazık ki hiçbir yetkili kurumun sesi soluğu çıkmıyor. Nerede insan hakları dernekleri, sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri siyasi partilerimiz neredeler? Ayvalık Kent Konseyi bileşenleri neredeler? Niçin sesleri çıkmamaktadır? Seçim sürecine girdiğimiz bu günlerde, Balıkesir/Ayvalık Milletvekili adaylarının ve bağımsız adayların bu türden “küçük” işler için çözüm önerileri var mıdır? Varsa nelerdir? Bu somut konular hakkında ne tür bir yol yöntem izlemeyi düşünmektedirler? Hani yasaların üstünlüğü! Yasalar Ayvalık’ta uygulamadan kaldırılmış da bizim haberimiz mi yok acaba? 
29 Haziran 2007 İsmail Özkan 

Bookmark and Share