Bilindiği gibi her şey 2003 yılının Temmuz ayında çıkartılan bir yasa ile başladı.AKP hükümetinin ekonomik politikalarının temelinde ÖZELLEŞTİRMELER yer alıyor. Onlar halkın sahip olduğu ne varsa satılık olduğunu ilan ettiler. Dün ANAP’lı Eyüp Aşık “TEKEL ya satılacak ya satılacak” diyordu. Bugün de Maliye Bakanı Kemal Unakıtan “Kamuya ait ne varsa BABALAR gibi satarım” demiyor mu? Önce fabrikalar satılıyor ya da kapatılıyor sonra da ormanlar, tarım alanları ve sahiller yağmalanıyor. 1980 darbesiyle birlikte “TURİZM TEŞVİK” yasası çıkartıldı.12 Eylül ürünü olan “Turizm Teşvik” yasası 12 Eylül Anayasa’sının güvencesi altına alınmıştır.
Önceleri, Türkiye’ de mülk edinmek isteyen yabancılar gizli kapaklı yollara başvuruyorlardı…Uzunca bir zaman ülkemizin “turistik” bölgelerinde işler böyle döndürüldü. İstanbul Beykoz’daki iki milyon metrekareyi geçen Sahip Molla özel ormanı yasadaki % 6 kuralı aşılarak % 35 oranında yapılaşmaya açıldı. Küçüksu’daki SEVDA TEPESİ Arap şeyhlerine satılırken Kandilli sırtları da Kavalalılara pazarlandı. Yağma hız kesmedi, artış ise 2003’te başladı. Başbakan “ ulusa sesleniş” konuşmasında “ Aziz ve muhterem müşterilerimiz, devletimiz pazara açılmıştır.” diyerek, ormanlar, sahiller, limanlar, köprüler, karayolları, fabrikalar, tarım arazileri, her türlü adalar velhasıl aklınıza ne geliyorsa yağmaya açıldı ve peşkeşin boyutları genişledi.
Bir başka örnek Kamu Reformu Tasarısı. AKP tarafından hazırlanan Kamu Reformu, devleti hizmet üreten değil, piyasadan hizmet alıp emekçilere satan bir aracı düzenleme içeriyor. Emperyalistlerin her dediğini yerine getiren sermaye, AKP iktidarı ile onları ağırlamak için ne gerekirse yerine getiriyor. Ülkenin sanayisini, tarımını,ekonomi yönetimini emperyalizme teslim eden burjuvazi ve AKP iktidarı kapitalist devlet mekanizmalarını işletmek için ne kadar personel çalıştırıp çalıştırmayacağı talimatını bile onlardan alıyor. 2003’ten Bu Yana Artış Bayındırlık ve İskan Bakanı Zeki Ergezen’in soru önergesine gönderdiği yanıtı açıklayan CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin, “Temmuz 2003’ten bu yana Türkiye’de 43 bin 521 yabancı uyruklunun arazi ve mesken satın aldığını, yabancılar tarafından satın alınan taşınmaz sayısının 41 bin 901, arsa sayısının 15 bin 685, yüzölçümünün de 298 milyon 240 bin 368 metrekare olduğunu Bayındırlık bildirdi. Suriyelilerin Hatay’da toprak aldığını kaydeden Ergin,ülkede toprak alımların 880 bin 979 metrekareye ulaştığını” söyledi. (Milliyet Gazetesi 2004)
AYVALIK’TA YAĞMANIN YÖNÜ NEREYE
Emlak tacirleri memleketin dört bir yanında cirit atıyor. Tüm sahil hatlarının oteller tarafından yağmalandığı ülkemizde yabancılara teslim edilen en güzel koylar, uluslar arası sermayenin saltanat süreceği alanlara dönüştürülüyor. Artık Marmaris, Fethiye, Bodrum, Köyceğiz, Dalaman,Alanya, Ayvalık dendiğinde İngilizler, Almanlar, Yunanlılar akla gelmektedir.“İşte Şeytan Sofrası’nın etekleri, işte Tımarhane Adası’nın Ayvalık’a bakan yüzündeki 77 konutluk devasa yerleşim…hep bu alanlar inşaat yasaklarının yer aldığı alanlar. Alibey adası’ndan parlamenterler sitesine doğru şayet yolunuz düşerse her zeytin parselinin önünde bir yapı kooperatifinin levhasına rastlarsınız. Sanki geleceğin kıyametçisi gibi… Patriça mevkiinde birinci derece SİT alanı içinde alt yapısı hazırlanmış, 400 konutluk bir yerleşimin tabelası yöreden geçenlerin gözlerinden kaçmamaktadır. Su Kaydırağı ilanları ile sizi Ayvalık’ın girişinde karşılayan bir turistik yerleşimin KAÇAK olduğundan haberiniz var mı? Hemen ilerisindeki tek katlı tesise ne demeli? (Ortunç) Yine zeytinlikler içine serpilmiş bir çok ahşap veya prefabrik konutlar. Bütün bunlara daha nicelerini sizler de ekleyin. Peki bütün bunlar yapılırken siz sayın yöneticiler neredeydiniz?...Popülist bir slogan olan “Devlet içinde devlet yaratılıyor” söylemi geçmişin ihmallerini, adam sendeciliğini gizlemeye yetmiyor.”
(Prof. Dr. Deniz Eren Ayvalık Olay gazetesi)
YAĞMANIN BAŞKA ADI, AYVALIK ADALARI TABİAT PARKI MI ?
Bu plan ve proje ile Küçükköy (Sarmısaklı)’dan Altınoluk’a kadar uzanan bir talanı mı ifade etmektedir.? “Ayvalık Adaları Tabiat Parkı 1/25.000 Ölçekli Uzun Devirli Gelişme Planı” İle ilgili Bakanlar Kurulu Kararı, 21 Nisan 1995 tarih ve 22265 sayılı Resmi Gazete’nin 21. sayfasında şu şekilde yer almaktadır: KARAR SAYI: 95/6717 Sınırlı ekli haritalarda belirtilen yörelerden: 1-Balıkesir İli, Ayvalık ilçe sınırları dahilindeki Ayvalık Adaları’nın tabiat parkı, 2- Konya ili, Ereğli İlçesi ile Karaman İli, Ayrancı İlçesi sınırları dahilindeki Akgöl ve çevresinin tabiat koruma alanı, 3- Denizli İli sınırları dahilindeki Honaz Dağı’nın milli park, 4- Niğde İli sınırları dahilindeki Hacer Ormanı tabiat Parkı’nın “Aladağlar milli Parkı”, olarak belirlenmesi; Milli Savunma, Bayındırlık ve İsken, Kültür, Turizm ve Çevre bakanlıklarının uygun görüşlerine dayanan Orman bakanlığı’nın teklif yazısı üzerine, 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu’nun 3 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 30/3/1995 tarihinde kararlaştırılmıştır. Söz konusu olan bu plan, “gelişme planı” Çevre ve Orman Bakanlığı , Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü , Milli Parklar Daire Başkanlığının 8.08. 2004 tarih ve B.18.0 DMP, 02.233.b/174-33 sayılı yazı ile 14.06.2004 tarihinde Ayvalık Belediye Başkanlığı’na tebliğ edilmiştir. Ayvalıklıların gündemine giren bu plan ve proje yalnızca buzdağının görünen yüzü müdür? Yoksa, oynanmak istenen oyun çok mu daha büyüktür.?
İLK TEPKİ AYVALIK BAŞKANI’NDAN
Kapsam ve plan hükümleri diyerek başlayan bu kararlara, Ayvalık Belediye Başkanı tarafından Çevre ve Orman Bakanlığı’na sunulan 13. 07. 2004 tarih ve 681 sayılı itiraz dilekçesinde ilk tepkilerden bazıları şunlardır: “ Bu plan aşırı yasakçıdır. Anayasayla güvence altına alınmış haklara doğrudan müdahale ve sınırlama getirilmiştir. Burada yaşayan halkın geçim kaynaklarını aşırı sınırlayan, hatta yok eden ve yerine de ikame edeceği geçim kaynağı yaratmamaktadır. Özgürlükleri tamamen sınırlayan, insanları adeta açık hava hapishanesinde yaşamaya zorlayan, insani yanı tamamen göz ardı edilmiş ve kamu yararına gözetilmemiştir, gerekirse Ayvalık halkından referandum talep ederim” demiştir.
BU PLAN KİMLER İÇİN
Tarlalara bu yıl ne ekileceğine onlar karar verecek., Deniz turları ile adaya çıkış ve güzergahlarına kısıtlama yasağı, olta ve ağ balıkçılığına kısıtlama ve adaya çıkış yasağı,her türlü dalış yasakları, Cunda Patriça’da hayvancılık yasağı, adalara günübirlik piknik ve gezi yasağı ve tarihsel yapıların korunması ve müze haline getirilmesi yetkisinin ilgili Bakanlıklarda bulunması. Ayvalık halkı olarak tüm yetkililere sormamız gereken soru şu olmalıdır:
Uygulanan ve uygulanmak istenen plan ve projeler, sonucunda düşük gelirli sınıfsal ve toplumsal dinamikler oturduğu ve yaşadığı bu bölgelerden kovularak, yerlerine daha üst gelir grupların yerleştirilmesi mi öngörülmektedir.? Özel mülkiyetli 7 adet, tarım yapılan 5 adet, turizm amaçlı kullanılan 8 adet, üzerinde ev olarak yerleşim olan 5 adet,üzerinde tatlı su bulunan 6 adet ve üzerinde tarihi kalıntılar olan 6 adet ada dahil, 1995’li yıllarda Patriça’da ve diğer adalarda 10 dönüm üstü arazi satın alan sermaye gurupların satın aldığı parseller nedir? Patriça, 1. derece SİT alanı olmasına rağmen, buralardan kim yada kimler niçin parsel satın almaktadırlar? 1. derece doğal SİT alanı kapsamında olan bu bölgelerin tamamı hiç bir şekilde yapılaşmaya açılmaması gerekirken, "Patriça mevkiinde birinci derece SİT alanı içinde, alt yapısı hazırlanmış 400 konutlu bir yerleşim tabelası"na ne buyurulur. İlgili yöneticiler bu konuda ne diyorlar? Şu an ve gelecekte, Ayvalık Belediyesi’nin Patriça dahil bütün adalarda imar çalışmaları var mı.? Olacak mı.? Basında sözü edilen kaçak yapılaşmalara ilişkin ne tür önlemler alındı ya da alınmak isteniyor mu ?
Sonuç olarak: 13 temmuz 2004 tarihinde yapılan toplantıda konuya ilişkin oluşturulan 18 kişilik komisyon ilk toplantısında, kendi içinden bir yürütme ve yeteri kadar alt komisyon oluşturarak bir rapor hazırlamalıdır. benim de içinde bulunduğum, altı komisyon üyesi tarafından, hazırlanmış olan bu ön taslak, komisyon toplantısına bir ön hazırlık olmalıdır.Ayvalık Belediye Başkanlığı’na sunulmalı ve başkanlığın çağrısı ile 13 Temmuz 2004 tarihinde yapılan toplantıya katılanlar dahil olmak üzere, tüm Ayvalık halkına açık olan yeni bir toplantı düzenlemeli ve komisyonun hazırladığı taslak metin burada tartışılarak karar altına alınıp Çevre ve Orman Bakanlığı’na gönderilmelidir.
10 Ağustos 2004
İsmail ÖZKAN komisyon üyesi
AYVALIK HALKIYLA PAYLAŞMAK
Ayvalık Adaları Tabiat Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı konusunda bildiklerimizi Ayvalık halkıyla paylaşmayı, halkımıza karşı sorumluluğumuzun bir gereği olduğuna inanıyoruz. Bilindiği gibi Belediye Başkanı’nın çağrısıyla 13 Temmuz 2004 tarihli toplantıda Ayvalık Adaları Tabiat Parkı üst başlıklı bir proje tartışmaya açılmıştır. Bu toplantıya çağrılı olarak, Siyasi Parti temsilcileri, Meslek Örgütleri, Sendikalar, Demokratik Kitle Örgütleri, Sivil Toplum Örgütleri ve Ayvalıklı yurttaşlar katılmıştır. Bu toplantıda konuya ilişkin kısa bir bilgilendirme yapan Belediye Başkanı H. Bülent Türközen, “Söz konusu bu plan, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın ek yazısı ile 14.06.2004 tarihinde Ayvalık Belediye Başkanlığına tebliğ edilmiş ve konu acilen Ayvalık Belediye Meclisine taşınarak tartışmaya açılmıştır. Üzerinde tartışılan bu plan ve proje meclisimiz tarafından oy birliğiyle reddedilmiştir.” demiştir. B. Türközen “Konunun muhatabı olan belediyemiz alınan bu meclis kararının gereğini yapacaktır.” diyerek, konuya ilişkin başlattıkları hukuki süreç hakkında toplantıya katılanları bilgilendirmiştir.
Belediye Başkanlığı tarafından Çevre ve Orman Bakanlığı’na sunulan ve yerel basında da yer alan 13.07.2004 tarih ve 681 sayılı metinde, konuya ilişkin Belediye Başkanının ilk tepkileri kısaca şunlar olmuştur: “ Bu plan aşırı yasakçıdır. Anayasa’yla güvence altına alınmış haklara doğrudan müdahale ve sınırlama getirilmiştir. Burada yaşayan halkın geçim kaynaklarını aşırı sınırlayan, hatta yok eden ve yerine de ikame edeceği geçim kaynağı yaratmayan; özgürlükleri tamamen sınırlayan, insanları adeta açık hava hapishanesinde yaşamaya zorlayan, insani yanı tamamen göz ardı edilmiş ve kamu yararı da gözetilmemiştir.” diyerek; “Gerekirse bu konuda Ayvalık halkından referandum talep ederim.” demektedir. Toplantıda söz alarak konuya ilişkin bir sunum yapan meclis üyesi Mesut Akın ise, “ Bu planı bütünüyle durduramasak bile daraltmalıyız; Ayvalık denizlerinden yararlanmak yasaklanıyor, Patriça’ya giriş çıkışlar kontrol altına alınıyor ve iki mil içinde balık avcılığına yasaklar getiriliyor, hayvancılık tamamen yok ediliyor, yurttaşların tapulu arazilerinde bile neyin yetiştirilip neyin yetiştirilmeyeceğine bu Bakanlıklar karar verecek, böyle şey olur mu? Mevcut tesislerde bile gece konaklamaya izin vermeyen bu proje durdurulmalıdır.” diyerek sözlerini tamamlamıştır. Konuşmaların beşer dakika ile sınırlandırıldığı bu toplantıda bir çok konuşmacı söz alarak konuya ilişkin oldukça özlü açılımlar ve somut önerilerde bulunmuşlardır.Yaklaşık 3-4 saat süren toplantı sonucunda komisyon kurulması önerisi büyük bir çoğunluk tarafından onay görmüş ve geniş bir komisyon oluşturulmuştur. Önerilenler doğrultusunda; komisyon üyeleri yapılacak ilk toplantıya hazırlık çalışmalarına başlamıştır.
KOMİSYONUN TOPLANMASI
Toplantıya katılanlar tarafından seçilen bu komisyon, hem katılımcılara hem de Ayvalık halkına karşı bir sorumluluk üstlenmiştir. Doğal olarak toplantı çağrısı bekleyen komisyon üyeleri ne hikmetse belediyeden yetkili olarak görevlendirilen Mesut Akın’dan 28 temmuz 2004 tarihine kadar toplantı çağrısı alamamışlardır.
ZORLANAN SÜREÇ VE İLK BULUŞMA
Sorun, bir kısım komisyon üyesi tarafından Belediye Başkanlığına iletilmiş ve Belediye Başkanı Bülent Türközen başkanlığında ilk kez bir araya gelinmiştir. Mesut Akın, Ali Sadan, Ceynur Karagözoğlu, Arif Tünek, M. Cemil Tosunoğlu ve İsmail Özkan’dan oluşan altı komisyon üyesi bir günlük çalışma sonucunda konuya ilişkin, komisyon üyelerinin tümüne sunulmak üzere bir ön taslak hazırlamışlardır. Mutabakata varılan taslağın Mesut Akın tarafından son şekli verilerek altı komisyon üyesine ulaştırılması karar altına alınmıştır. Bu aşamada mutabakat maddeleri İ Özkan ve C. Tosunoğlu tarafından hazırlanarak bütün komisyon üyelerine bir ön taslak olarak ulaştırılmıştır. Taslağın komisyon üyelerinin tümüne verilmesine müteakip 10 gün sonra bütün komisyon üyeleri ile bir araya gelinmesi ve taslak metnin gözden geçirilerek, yapılacak çalışmaların planlanıp bütün Ayvalık halkının katılacağı bir toplantı düzenlenmesi talebi Mesut Akın’a iletilmiştir. 28 Ağustos 2004 Cumartesi günü saat 11.00 de bir araya gelen komisyon üyelerinden, M.Akın, A.Sadan,A. Küçükoğlu, C.Karagözoğlu, C. Tosunoğlu, H. Tosya, İ. Özkan A. Alışık, E. Yavaş ve N. İrdel katılmıştır. Komisyon, kendi içinde bir görev bölüşümü yaparak, Komisyon başkanlığına Mesut Akın’ı Sekreterliklere de Adnan Küçükoğlu ve Ali Sadan’ı getirmiştir.
ÖNCELİKLİ TALEPLER:
Öncelikle, bu planın özel hükümler maddesinin 4.1.1 bendine ve ek taleplerin 1. maddesine karşıyız. 4.1.10, 4.2.2 bentlerinin tamamen kaldırılması ve mevcut uygulamaların aynen devam etmesini istiyoruz. Ek taleplerdeki, Patriça’nın tamamının Tabiat Parkı sınırlarının dışına çıkarılmasına karşıyız. Planın genel hükümler maddesinin, 3.2 bendindeki 1/1.000 ölçekli imar planı uygulama projesi ve programlarına karşıyız. Velhasıl ister bakanlıklar tarafından isterse Ayvalık Belediyesi tarafından söz konusu olan Ayvalık Adaları Tabiat Parkı 1/25.000 ölçekli Uzun vadeli Geliştirme Planı kapsamında buraların üst gelir grupları tarafından yağmalanmasına ve birtakım rantiyecilere peşkeş çekilmesine kesinlikle karşıyız.
NELER İYİLEŞTİRİLEBİLİNİR? Öncelikle; dört bitkinin Türkiye’nin başka hiçbir yerinde yetişmediği dikkate alınarak, en az 752 birbirinden farklı bitkinin, park sınırları içinde yaşamını sürdürmesini istiyoruz. Adalardaki mevcut konum korunarak 3. 17 bendindeki, “balıkçılık faaliyetlerine kapalı alan olarak tanımlanan kesimlerde hiçbir suretle balıkçılık faaliyeti yapılamaz” hükmü, ancak bunun dışında kalan alanlarda her türlü olta balıkçılığı ile gergi ve dökme ağları ( barbun, kupa, çupra v.b.) kullanılarak belediye meclisinin su ürünleri sirkülerine uygun olarak düzenleyeceği program dahilinde avlanmak mümkündür şeklinde maddenin düzenlenmesini talep ediyoruz.
İsmail ÖZKAN 8 AĞUSTOS 2004
İMZALAR AŞAĞIDA ADI SOYADI VE İMZALARI BULUNAN BİZLER, “AYVALIK ADALARI TABİAT PARKI 1/25.000 ÖLÇEKLİ UZUN DEVRELİ GELİŞTİRME PLAN’I İNCELEME VE HAZIRLAMA KOMİSYON BAŞKANLIĞINA,” SORUYORUZ?
1. 1995’li yıllardan bu yana Patriça’da ve diğer adalarda arazi satın alan sermaye gurupları kimlerdir ve satın aldıkları parsellerin büyüklükleri nedir? Bakanlıklardan gelen “Koruma” planı’nda hangi sermaye gruplarının mülkleri koruma dışında tutulmuştur?
2. Ayvalık Belediyesi, Patriça dahil Adaları imara açmayı düşünüyor mu?
3. Yerel basında sözü edilen “kaçak” yapılaşmalara ve tesislere ilişkin ne tür bir önlem alındı ya da alınması düşünülüyor mu?
4. Söz konusu proje’ye ek olarak, merkezi iktidar tarafından Ayvalık’ın yeniden yapılandırılması kapsamında, bütünlüklü bir fizibilite çalışması var mı? Gelin hep birlikte; İlçemizin kendine özgü kokusunu, havasını, geleneksel dokusunu tahribe izin vermeyelim.
Ozanay ONUR Prof.Dr.Öğr.Üyesi İmza A.Hamdi DİNLER Y.Mimar Mühendis İmza Özgür ÖZTÜRK Uz.Vet.Hekim İmza Ümit SAVAŞ Esnaf İmza N.Nur DOMANİÇ Çevirmen İmza Berin ÖZKAN Emk.Memur İmza Arif SUCU Boyacı İmza İbrahim YILDIRIM Turizmci İmza Nusret AVHAN Çevirmen İmza Şeref ÇETİN Yönetmen-Oyuncu İmza Mesut GEDİK Esnaf İmza Servet TEPE Esnaf İmza Gültekin DUTLU Marangoz İmza Hüseyin ÇAKIR Çiftçi İmza Münevver ERCAN Emekli İmza H.Cengiz YAZAR Bilgisayar Programcısı İmza Hasan ÖZGÜL Tekniker İmza Uğur BİLGE AYKÜSAD Başkanı İmza Cafer ÇAYLAN Esnaf İmza Ali AÇAN İşçi İmza Turgut BAYGIN Esnaf İmza Arif BUZ Esnaf İmza Önder ALPER İşsiz İmza Selami KIYMAÇ Emekli İşçi İmza
BİLGİ NOTU
T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Milli Parklar Dairesi Başkanlığı
SAYI : B.18.0.DMP.0.02.02-233.10-288-5877 15.09.2004
KONU : Ayvalık Adaları Tabiat Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı.
AYVALIK BELEDİYE BAŞKANLIĞINA BALIKESİR
Ayvalık Adaları Tabiat Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı İLGİ : 12.08.2004 tarihli ve 880 sayılı yazı. İlgi yazıda dile getirilen hususlar 12.2.2004 Onanlı 1/25.000 Ölçekli Ayvalık Adaları Tabiat Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı (UDGP) Plan Karar ve Hükümleri kapsamında değerlendirilmiş ve söz konusu hususlara ilişkin görüşlerimiz maddeler halinde aşağıda belirtilmiştir.
TALEP : Plan Hükümlerinin 3.2 Maddesine “İLGİLİ BELEDİYE MECLİSLERİNİN GÖRÜŞÜ ALINARAK YAPILMASI ZORUNLUDUR” ibaresinin eklenmesi talep edilmektedir.
AÇIKLAMA : 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamındaki alanların planlama yetkisi, Kanunun 4’üncü Maddesi ile Bakanlığımıza verilmiştir. Bakanlığımız bu yetki çerçevesinde Tabiat Parkının planlama çalışmalarını 2003 yılında tamamlamış ve 1/25.000 Ölçekli Ayvalık Adaları Tabiat Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı’nı 12.2.2004 tarihinde onaylayarak yürürlüğe koymuştur. Tabiat Parkını Dünya standartlarında koruyarak, kaynak niteliğinin devamlılığını koruma,kullanma dengesinin tesisi ile sağlamayı amaçlayan; ekolojik planlama yaklaşımı ile uzun soluklu ve disiplinler arası bilimsel ve teknik bir çalışmanın ürünü olarak hazırlanılan UDGP, Tabiat Parkının 2873 sayılı Kanunun amacına uygun olarak yönetilmesini temin eden üst ölçekli fiziki bir plan olup, alanda yapılacak her türlü faaliyet bu plana uygun olmak zorundadır. Ülkemizin planlamaya ilişkin temel yasası 3194 sayılı İmar Kanunudur. Bilindiği üzere 3194 sayılı Kanun, yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların; plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak amacıyla düzenlenmiş olup; belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında kalan yerlerde yapılacak planlar ile inşa edilecek resmi ve özel bütün yapılar bu Kanunun hükümlerine tabi tutulmuştur. Bu nedenle; herhangi bir arazinin yerleşime açılabilmesi için, İmar Kanununa göre düzenlenmiş çevre düzeni planları veya nazım imar planları ile uygulama imar planlarının, ilgili kurum ve kuruluşların uygun görüşü alındıktan sonra onay yetkisi bulunan kurum tarafından onaylanması zorunluluğu bulunmaktadır. Özel Kanun olması nedeniyle 2873 sayılı Kanun, İmar Kanununun 4’üncü Maddesinde belirtilen istisnalar arasındadır ve 2873 sayılı Kanun kapsamındaki alanlarda üst ölçekli fiziki plan olarak UDGP esas alınır. Milli Park alanlarında, UDGP Plan Hükümlerine göre düzenlenecek uygulama imar planlarının onay yetkisi, 2873 sayılı Kanunun 4’üncü Maddesinde belirtildiği üzere Bayındırlık ve İskan Bakanlığına aittir. Tabiat parklarında UDGP Plan Hükümlerine göre düzenlenecek uygulama imar planlarının onay yetkisi ise, İmar Kanunu gereğince, belediye mücavir alan sınırlarında ilgili belediye başkanlığına, dışında ise ilgili valiliğe (bayındırlık il müdürlüğüne) aittir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; Plan Hükümlerinin 3.2 Maddesinde belirtilen ve Belediyeniz mücavir alanı dahilinde yapılacak 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının onama yetkisi Bakanlığımızın uygun görüşünü almak şartıyla Belediye Başkanlığınıza ait olduğundan talep ettiğiniz ibarenin maddeye eklenmesine ihtiyaç bulunmamaktadır.
TALEP : Plan Hükümlerinin 3.4 Maddesine “İLÇE BELEDİYE MECLİSLERİ” ibaresinin eklenmesi talep edilmektedir.
AÇIKLAMA : 2873 sayılı Kanunun 7’nci Maddesinin birinci fırkasında “Milli park ve tabiat parklarında, planlarına uygun olması şartıyla, kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılacak her türlü plan, proje ve yatırımlara Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilebilir ve uygulamalar bu Kanun hükümleri göre denetlenir.” Hükmü vardır. Plan Hükümlerinin 3.4 Maddesi bu hükmün bir gereği olarak düzenlenmiştir. Bu maddede amaçlanan, Tabiat Parkı dahilindeki alanlarda diğer kurum ve kuruluşlarca yürütülecek faaliyetlerin UDGP’ye uygunluk yönüyle denetim altına alınmasıdır. Diğer kurum ve kuruluşlarca yürütülecek faaliyetlerin UDGP’ye uygun olma zorunluluğu bulunmakla birlikte; faaliyetin yürürlükteki tüm kanunlara uygunluğu tartışılmaz bir esastır. Bu bağlamda herhangi ilgili yerel idareler ile birlikte yapılacağından talepte belirtilen ibarenin maddeye eklenmesine ihtiyaç bulunmamaktadır.
TALEP : Plan Hükümlerinin 3.38 Maddesine “BU HUSUSUN UYGULANMASINI İLGİLİ BELEDİYELER VE LİMAN BAŞKANLIĞI MÜŞTEREKEN YÜRÜTÜR” ibaresinin eklenmesi talep edilmektedir.
AÇIKLAMA : Bakanlığımızca hazırlanan ve ilgili bakanlıkların uygun görüşü alınarak onaylanan UDGP, imar mevzuatında tanımlanan üst ölçekli fiziki plan niteliğinde olup, alanı yöneten Genel Müdürlüğümüzün yanı sıra diğer ilgili kurum ve kuruluşların yetki ve sorumlulukları, ilgili kanunlarında belirtilmiştir. Uygulamaya ilişkin hususlar UDGP karar ve hükümleri doğrultusunda Bakanlığımızın bilgisi dahilinde ilgili kurumlarca yürütüldüğünden bu hususun maddede zikredilmesine ihtiyaç bulunmamaktadır. Sintine sularına ilişkin düzenlemenin bu kapsamda değerlendirilmesi durumunda, anılan eyleme ilişkin yetki ve sorumluluğun ilgili belediye ve liman başkanlığına ait olduğu anlaşılacaktır.
TALEP : Plan Hükümlerinin 3.17 Maddesine “ANCAK BUNUN DIŞINDA KALAN ALANLARDA HER TÜRLÜ OLTA AVCILIĞI İLE GERGİ VE DÖKME AĞLARI (BARBUN, KUPA, ÇUPRA VB) KULLANILARAK BELEDİYE MECLİSİNİN SU ÜRÜNLERİ SİRKÜLERİNE UYGUN OLARAK DÜZENLEYECEĞİ PROGRAM DAHİLİNDE AVLANMAK MÜMKÜNDÜR” ibaresinin eklenmesi talep edimliktedir.
AÇIKLAMA : UDGP’ nin önemli bir diğer özelliği de; uygulamayı yönlendiren, kısıtlayan ana ilkeleri tanımlamasıdır. Her kullanım/kullanmama kararı altında uygulama plan ve projelerini ve/veya mekansal olmayan uygulama programlarını tarif eder. Plan Hükümlerinin 3.17 Maddesi balıkçılık faaliyetleri esnasında hangi eylemlerin yapılmayacağını tanımlamaktadır. Gerek bu maddenin içeriği ve gerekse diğer maddeler göz önüne alındığında, Tabiat Parkı dahilinde balakçılık faaliyetlerinin tamamen yasaklanmadığı görülecektir. Balıkçılık faaliyetlerinin 3.17 maddesi doğrultusunda yürütülebilmesi için, ilgili tüm kurum ve kuruluşların işbirliği ile “Balıkçılık Uygulama Programı” hazırlanmalıdır. Bu programda; hangi alanlarda, hangi yöntemle, hangi tür balık avlanacağının, yapılacak detaylı çalışmalar ile net olarak ortaya konulması mümkündür. Eğer balıkçılık uygulama programı ile uygulama koşullarına ilişkin detayları belirlemek yerine; önerdiğiniz şekilde bir madde düzenlemesi yapılması durumunda, ileride, maddede anılmayan bir avlanma yönteminin ortaya çıkması veya farklı bir balık türünün avlanmasına ihtiyaç olması halinde, söz konusu madde balıkçılığı düzenleyici değil, aksine engelleyici bir konuma gelebilecektir. Bu durumu önleyebilmek için, detaylı çalışma gereken hususlarda UDGP karar ve hükümlerinde genel prensip belirlenmekte, uygulamaya ilişkin düzenlemeler uygulama plan, proje veya programlarına bırakılmalıdır. Uzun Devreli Gelişme Planlarının üst ölçekli plan niteliği nedeniyle uygulama detaylarına girilmemesi gerekmektedir. Detayların balıkçılık uygulama programlarına bırakılmasının, Tabiat Parkı içinde ve civarında yaşayan balıkçılar açısından daha sağlıklı karar verilebilmesi için bir gereklilik olup önerilen ibarenin maddeye eklenmesine gerek duyulmamaktadır. UDGP de tanımlanan tüm faaliyetlerde de olabileceği gibi, Genel Müdürlüğümüzce onaylanmasından sonra yürürlüğe girecek olan balıkçılık uygulama programının ilgili belediye tarafından hazırlanması her zaman mümkündür.
TALEP : Plan Hükümlerinin 3.19 Maddesine “HALEN DALIŞ YASAĞI OLAN MADEN ADASI DIŞINDAKİ YERLERDE MEVCUT HUKUKİ ESASLAR DAHİLİNDE DALIŞ SERBESTLİĞİ GETİRİLMELİDİR” ibaresinin eklenmesi talep edilmektedir. AÇIKLAMA : Bu maddenin hemen devamındaki 3.20 Maddesi “Tabiat Parkı deniz kesiminde (kıyılar ve adalar dahil) yapılacak sualtı araştırmalarından sonra, bu araştırmaların sonucuna göre, sualtı ziyaretlerine ve dalışa uygun alanlar belirlenerek İl Çevre ve Orman Müdürlüğünce hazırlanacak veya hazırlattırılacak olan uygulama programları dahilinde bu alanlarda dalışa izin verilebilir” şeklinde düzenlenmiştir. Maddeden de anlaşılacağı üzere sualtı araştırmalarının yapılmasından sonra bir uygulama programının hazırlanması gerekmektedir. Bu uygulama programına göre sualtı ziyaretleri ve dalışlar gerçekleştirilebileceğinden dolayı 3.19 Maddesine eklenmesi istenilen ibareye ihtiyaç bulunmamaktadır.
TALEP : Plan Hükümlerinin 3.35 Maddesinin D bendine “YEREL REHBERLER” ibaresinin eklenmesi talep edilmektedir.
AÇIKLAMA : Maddede belirtilen “rehber” ibaresi, halen bu görevi yapanları kastetmektedir. Nitekim bu husus, UDGP’ nin “IV.2 Plan Kararları” başlıklı bölümünün “Tur Güzergahları” alt başlığı altında “…Tur güzergahlarında yapılacak organizasyonlardaki yerel rehberlik hizmetlerinin Milli Parklar denetiminde yerel halk tarafından verilmesi sağlanacaktır. Bu yöntemle bölgede yaşayan halkın Tabiat Parkı oluşumundan ekonomik fayda elde etmesi ve yöre halkının Tabiat Parkına sahip çıkması sağlanacaktır…” plan kararında açıkça ifade edilmiştir. Plan Kararları ve Plan Hükümleri bir bütündür, birlikte değerlendirilmelidir. Bu nedenle de Maddeye eklenmesi talep edilen “yerel rehberler” ibaresine gerek bulunmamaktadır.
TALEP : Plan Hükümlerinin 3.24 Maddesinin “İL ÇEVRE MÜDÜRLÜĞÜ VE İLGİLİ BELEDİYELER, TARIM VE ORMAN İLÇE TEŞKİLATLARININ ALANINDA ARICILIK VE BENZERİ KÜÇÜK ÇAPLI HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ YAPILABİLİR” şeklinde değiştirilmesi talep edilmektedir.
AÇIKLAMA : Plan Hükümlerinin 3.40 Maddesinde “hayvancılık” faaliyetlerine ilişkin düzenleme varken; talepte belirtilen ibarenin “arıcılık” faaliyetlerini düzenleyen 3.24 Maddesine eklenmek istenmesine neden ihtiyaç duyulduğu anlaşılamamıştır. Çünkü 3.40 Maddesi “Mera komisyonu” tarafından belirlenen alanlar dışında hayvan otlatmasına izin verilmez. Özel mülkiyete konu olan veya köy tüzel kişiliğine ait, ancak ölçeği gereği plan paftasında gösterilemeyen mera alanlarının sınırları ve otlatılacak hayvan kapasitesi 4342 sayılı Mera Kanunu’na göre kurulan mera komisyonu ile birlikte İl Çevre ve Orman Müdürlüğü tarafından belirlenir” şeklinde düzenlenmiştir. Görüleceği gibi hayvancılık faaliyetlerinin, ilgili mevzuat çerçevesinde düzenlenecek bir uygulama programı dahilinde yapılmasına bir engel bulunmadığından önerilen değişikliğin yapılmasına ihtiyaç yoktur.
TALEP : Plan Hükümlerinin 3.34 maddesindeki “İl çevre Müdürlüğüne kayıtlı rehberler ile birlikte turlar düzenlenebilir” hükmünün “il Çevre müdürlüğüne kayıtlı öncelikle yerel rehberler ile turlar düzenlenebilir” Şeklinde değiştirilmesi talep edilmektedir.
AÇIKLAMA : Yukarıda da açıklandığı üzere tur güzergahlarına ilişkin uygulama programının nasıl hayata geçirileceği hususu, UDGP’ nin “ IV.2 plan kararları” başlıklı bölümünün “Tur Güzergahları” alt başlığı altında açıklanmıştır. Bu nedenle de mevcut maddenin değiştirilmesine ihtiyaç duyulmamaktadır.
TALEP : Plan hükümlerinin 4.1.1 maddesine “özel mülkiyete konu teşkil etmiş adalar hariç” ibresinin eklenmesi talep edilmektedir.
AÇIKLAMA : Bilindiği üzere plan hükümleri genel ve özel hükümler olmak üzere iki ana bölümden ibarettir. Her iki bölümde yer alan hükümler birbiriyle uyumlu ve birbirini tamamlar şekilde düzenlenmiştir. Plan hükümlerinin “Özel Hükümler” bölümü “bölge 1-mutlak Koruma Alanı” başlığı altında yar alan 4.1.1 maddesinde mutlak koruma alanlarına ilişkin olarak “ Planda belirlenen faaliyetler ve bölgede icra edilecek askeri maksatlı faaliyetler dışında hiçbir faaliyete izin verilmez…” hükmü bulunmakla birlikte “Genel Hükümler” bölümünün 3.39 maddesinde “Özel mülkiyete konu olan, ancak ölçeği gereği plan paftasında gösterilmeyen ve tarım yapılan alanlarda, Çevre ve Orman Bakanlığı ve Tarım Köy işleri Bakanlığı uzmanlarından oluşturulacak olan “tarım komisyonu” tarafından tarım alanlarının sınırları belirlenir. Sürdürülebilir tarım yöntemi kullanılarak kademeli olarak organik tarıma geçilmesi hedeflenmektedir. Buna bağlı olarak sürdürülebilir tarım yöntemine ve ürün desenine ilişkin koşullar yapılacak uygulama programı ile belirlenir.” Hükmü vardır. Sınırlı kullanım alanları ise “Özel Hükümler” bölümünün 4.2 maddesinde tanımlanmış, “…zeytin alanları, tarım alanları…” sınırlı kullanım alanları içinde sayılmıştır. Yukarıda açıklanan üç hüküm birlikte değerlendirildiğinde; ölçeği gereği planda gösterilmeyen özel mülkiyete konu ve tarım yapılan alanlar, plan paftası üzerinde mutlak koruma alanında gösterilmekle birlikte, sınırlı kullanım alanı içinde tanımlandığından, tanım komisyonu tarafından yapılacak sınır belirleme çalışmalarını takiben hazırlanacak tarım uygulama programı kapsamında kullanılabilecektir. Bu nedenle de önerilen ibarenin 4.1.1 maddesine eklenmesine gerek bulunmamaktadır.
TALEP : Plan Hükümlerinin 4.1.1 Maddesinin “BUGÜNE KADAR YAPILAN OTLATMANIN, KORUMA ALTINA ALINAN BİTKİ ÖRTÜSÜNÜN BULUNDUĞU ALANLAR HARİÇ SÜRDÜRÜLEBİLİR” olarak değiştirilmesi talep edilmektedir. AÇIKLAMA : Değiştirilmesi istenilen hüküm “Mutlak Koruma Alanları” için düzenlenmiş olup, Tabiat Parkının tamamına teşmil edilmemiştir. Plan Hükümlerinin Özel Hükümler Bölümünün 4.1 Maddesinde tanımlandığı üzere; “mutlak koruma alanı olarak tanımlanan bölgede; ormanlar, endemik bitki alanları, yaban hayatı için önemli alanlar, kıyı kumul ve kaya vejetasyonu alanları, adalar ve cunda adasının bir kısmı” yer almaktadır. Plan Hükümlerinin 3.4 Maddesi ise “Mera komisyonu tarafından belirlenen alanlar dışında hayvan otlatmasına izin verilmez. Özel mülkiyete konu olan veya köy tüzel kişiliğine ait, ancak ölçeği gereği plan paftasında gösterilmeyen mera alanlarının sınırları ve otlatılacak hayvan kapasitesi 4342 sayılı Mera Kanunu’na göre kurulan mera komisyonu ile birlikte İl Çevre ve Orman Müdürlüğü tarafından belirlenir” şeklinde düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen her iki madde birlikte değerlendirildiğinde; Tabiat Parkı dahilindeki “mera” vasfındaki alanlarda otlatma yapılmasını engelleyici bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle de önerilen düzenleme uygun görülmemiştir.
TALEP : Plan Hükümlerinin 4.1.10 ve 4.2.2 Maddelerinin tamamen kaldırılması ve mevcut uygulamanın aynen devam etmesi talep edilmektedir. AÇIKLAMA : Tamamen kaldırılması talep edilen hükümlerin hangi amaçla kaldırılmak istenilmesi anlaşılamamakla birlikte; söz konusu hükümler “Mutlak Koruma Alanları” için düzenlenmiş olup, Tabiat Parkının tamamına teşmil edilmediğinden öneri uygun bulunmamıştır. İlgi yazının son paragrafında on madde halinde sıralanan taleplerle ilgili olarak; 1. Özel mülkiyete konu adalarda tarımsal faaliyetleri engelleyici bir hüküm bulunmamaktadır. 2. Dolayısıyla yeni bir planlamaya ihtiyaç yoktur. 3. Günübirlik kullanım alanları, bilimsel çalışmalar ile doğal ve kültürel kaynak değerleri oldukça detaylı arazi etütleri ve kapasite hesapları sonucunda belirlendiğinden, plan paftasında gösterilen yerler dışında yeni günübirlik kullanım belirlenmesi uygun değildir. 4. Alibey Adasındaki mevcut meraların üst ölçekli fiziki plan niteliğindeki UDGP plan paftasına işlenmesi ölçeği gereği uygun değildir. Meralara ilişkin yapılacak işlemler Plan Hükümlerinin 3.40 maddesinde tanımlanmıştır. 5. Mevcut imarlı yerlere ulaşımı kısıtlayıcı hüküm bulunmamaktadır. 6. Tarihsel yapıların tesciline veya müze yapılmasına ilişkin yetki ve görevler 2863 sayılı Kanun gereğince Kültür ve Turizm Bakanlığı’na aittir. 7. Patriça, Tabiat Parkının ana kaynak değerlerinden birini oluşturmaktadır ve sınır dışına çıkarılması uygun değildir. 8. Dalyan Boğazının derinleştirilmesi işlemi tabiat parkının en önemli kaynak değerini oluşturan denizaltı biyotasını bozacağından uygun değildir. 9. Tabiat Parkı sınırları içerisinde bulunan ve plan paftasında kontrollü kullanım alanında gösterilen gelişim yerlerinin 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planlarına ilişkin olarak yapılacak çalışmalar Belediyenizle işbirliği halinde yapılacaktır. 10. Kullanım kararlarına yönelik bir çalışmaya şu aşamada ihtiyaç bulunmamaktadır. Hizmet alanlarına ilişkin yürürlükteki mevzuat dahilinde Belediyenizle işbirliği yapılması esastır. Yukarıda açıklanan hususlar çerçevesinde; 12.02.2004 tarihinde onaylanan, Ayvalık Adaları Tabiat Parkı 1/25.000 Ölçekli Uzun Devreli Gelişme Planı Plan Karar ve Hükümlerinin, Bakanlığımız ve Belediyeniz bünyesinde oluşturulacak bir komisyon marifetiyle yerinde incelenip birlikte düzenleme yapılmasına ihtiyaç bulunmadığı, ancak UDGP karar ve hükümlerinde belirtilen her türlü faaliyetin (uygulama imar planları, balıkçılık, alan kılavuzluğu, tarım, mera vb) uygulama plan, proje ve programlarının hazırlanmasına ve/veya uygulamasına ilişkin işbirliğinin her zaman yapılabilir.