Ayvalık Adaları Tabiat Parkı içinde bulunan ve yüzyıllık manastır Ay Işığı, 13 Nisan 2012 tarihinde açılıyor. Manastır’ın açılışı 13 Nisan Cuma günü saat 11.00 de Cunda Taş Kahve’de manastır için hazırlanan kitap tanıtımının ardından gerçekleştirilecek. Ayvalık Adaları Tabiat Parkı içinde bulunan, onarımı tartışmalara konu olan ve Danıştay 6. Dairesinin yürütmeyi durdurma kararı vermesine rağmen onarımı devam eden Suzan Sabancı Dinçer’in satın aldığı manastırın açılışına, Kültür Bakanı ve Bakanlık Müsteşarı da davet edildi. Manastır için hazırlanan kitap tanıtımı ve açılışa, Koç Holding Yönetim Kurulu Onursal Başkanı Rahmi Koç, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı,Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanı Ümit Boyner'le birlikte Ayvalık’tan merkezi ve yerel idarenin yanı sıra çok sayıda kamu kurum ve Sivil Toplum Kuruluşunun da bu davette yer alacağı bildirildi.
Ayvalık Adaları Tabiat Parkı Platform bileşenleri Pir Sultan Abdal Derneği'nde bir araya geldiler. Platform adına açıklamada bulunan Havva Taylan; “Bu platformun 2009 yılı revizyon planına tepki olarak kuruldu ve toplam olarak da 27 dernek ve çevreden oluşuyor” dedi. Beş kişiden oluşan yürütmenin sözcüsü Havva Taylan, “Bizler siyaset ve ideoloji gömleğimizi bu platformun dışında bırakarak bir araya geldik” dedi ve konuşmasına şöyle devam etti: ‘Ayvalık Adaları Tabiat Parkı Türkiye’nin en büyük ve en güzel tabiat parklarından birisidir. Parkımız, doğal güzelliklerinin yanı sıra aynı zamanda zengin bir tarihi mirası da içerisinde barındırmaktadır. Özellikle eski manastır ve kiliseler kültürel bir değer olarak bu mirasın bir parçasını oluşturmaktadır. Biz biliyoruz ki kültürel ve tarihi miras, özel kişi ve kurumların değil, tüm halkın mirası ve malıdır. Hiç kimse parasını bastırarak bir toplumun tarihi mirasını sahiplenemez, satın alamaz. Tabiat parkımız içerisinde bulunan Ay Işığı Manastırı, Sabancılar tarafından satın alındıktan sonra Tabiat parkının birçok hükmü değiştirilerek park tahrip edilmiş, sadece halka açık müze olarak kullanılması gereken manastır, fonksiyon yüklenilerek Sabancıların kişisel kullanımına açılmıştır. Bu da yetmemiş gibi, tamirat ve onarım yapılırken manastıra ekler yapılmış, patika dahi açılmasının yasak olduğu parkta doğa ciddi olarak tahrip edilmiştir.” dedi.
Bu açılışın yasalara aykırı olduğunu iddia eden Platform sözcüsü, “Bu haliyle manastır halkın kullanımına açık müze olabilir, başka bir amaçla kullanılamaz. Parkımız ve tarihimiz bir avuç rantiyecinin malı olmamalıdır” diyerek davetlilerin bu nedenle, Sabancıların Ay Işığı Manastırı açılış törenine katılmamalarını ve 'Sabancıları yalnızlaştıralım çağrısı' adı altında bir basın açıklaması yaptı.
Tarihi Manastırın özel mülkiyete dönüşmesine tepki gösteren Ayvalık Adaları Tabiat Parkı Platformu açılış davetini reddetmeleri için kurumlara ve sivil toplum örgütlerine açılışa katılmama çağrısında bulunarak, Sabancıları yalnızlaştıralım” çağrısı yapıldı.
Yerel basına gönderilen basın açıklamasının tam metni şöyledir:
“Ülkemizin en güzel doğa parçalarından biri olan ve doğal güzelliklerinin yanı sıra içerisinde kültürel bir miras da taşıyan Ayvalık Adaları Tabiat Parkı ne yazık ki bir avuç rantiyecinin hırslarına kurban ediliyor. Tabiat Parkımız doğal ve kültürel değerleriyle kamu malı olma özelliğinden çıkartılarak, Sabancılar milli parkına dönüştürülmek isteniyor. Yakında satışı yapılacak 2 B arazilerinin de yeni sahipleri şimdiden belli oluyor.
Tabiat Parkımız, 2004 yılında oluşturulan Plan Hükümleri çerçevesinde önemli bölümü Mutlak Koruma altına alınmış, 17.950 hektarı kaplayan ve ana kara parçası dışında 21 adayı içerisine alan Türkiye’nin en büyük tabiat parkıdır. İçerisinde endemik türler de olmak üzere 752 çeşit otsu bitki, 140 balık türü, 230 kuş türü barındıran nadir zengin ekosistemlerden birini oluşturmaktadır. Park oluşturduğu bu değerler nedeniyle birinci derecede Doğal SİT alanı ilan edilmiş bulunmaktadır. Parkımız aynı zamanda çok sayıda manastır ve kiliseyi de tarihi bir zenginlik olarak içerisinde bulundurmaktadır.
Kuzey Ege’nin bu nadir doğa parçası, son yıllarda bir avuç zenginin göz koyduğu ve yağmalamaya başladığı bir yer olarak göze batmaktadır. Park içerisinde bulunan iki adanın bir bölümünün dışında tamamının yerleşime kapalı olması, bozulmamış bir doğa ve kıyı şeridine sahip olmasıyla göz dolduran bu alan, birilerinin hırslarına kurban edilmek istenmektedir. Boşuna değil Sabancıların, Koçların, Acarların, Tabiat Parkında yer ve manastır alma yarışına girmeleri. Hem arazi hem tarihi eserleri mülkiyetine geçirenler, bununla da yetinmeyerek parkın koruyucu şemsiyesi olan 2004 Yılı Plan Hükümlerini de değiştirerek parkı babalarının çiftliği gibi kullanmaya başladılar. Bu da yetmiyormuş gibi halka ait olması gereken tarihi mirası satın alarak, kendi özel kullanımlarına açmaktadırlar.
2009 Yılı Plan Hükümleriyle: Satın aldıkları tarihi eserlere fonksiyon yükleme maddesi getirterek, Mutlak Koruma alanlarını yok ederek, kamuya ait arazileri kendi mülkiyetlerine geçirmek için yeni hükümler oluşturarak, yapılaşmayı önleyen kimi maddeleri yok ederek, amaçlarına ulaşmak istiyorlar. Hakkıbey Yarımadası ve Ay Işığı Manastırında bir sürü ruhsatsız ve yasal olmayan iş yaptılar. Bizzat restorasyonu yapan firma kendilerini şikâyet etmiştir. Manastırdaki çalışma bu nedenle bir süre mühürlenmişti. Sonunda ruhsatsız olduğu belirtilen bazı yapıların bir bölümü yıkılmak zorunda kaldı. Yapı kendi mimarlarının beyanıyla aslının dışında arka cepheden büyütülmüştür. Ayrıca tepe noktada bulunan bağımsız bölüm aslına aykırı olarak büyütülmüş, fazladan kullanım alanları yaratılmıştır. İstinat duvarları ve deniz kıyısına yapılan duvarlar ise kıyı ve doğayı ciddi olarak tahrip etmiştir. Ayrıca Ayvalık Belediyesi Sabancılara patika yolları dozerle genişleterek yeni yol açtığı için 650.000TL para cezası kesmiştir.
2009 Plan Hükümleriyle, halka ait olan ve sadece müze olarak kullanılması gereken manastırları, kendi özel mülkleri haline dönüştürdüler. Bir halkın kendisine ait olması gereken tarihi mirasını parayla satın almaları yetmiyormuş gibi, park içerisinde yeni yerleşim alanları ve ruhsatsız binalar yaparak parkın doğal dokusunu da tahrip ettiler. Bizim dışımızda kimse bunlara dur demedi. Herkes üç maymunu oynadı. Sanki kamu kuruluşları işbirliği etmişçesine sus pus oldular.
Parkın iç işleyişini tamamen değiştiren 2009 Yılı revizyon Planı için Danıştay 6. Dairesinde açmış olduğumuz dava devam etmektedir. Danıştay’ın 25.01.2011 tarihinde oy birliğiyle almış olduğu “yürütmenin durdurulması” kararı varken, hala Ay Işığı manastırının Sabancıların özel amaçları ve özel kullanımları doğrultusunda açılmak istenmesi hukukun ihlalidir. Eğer hukuk Sabancılar olunca gözardı edilecekse biz kime nasıl güveneceğiz? Yoksa hukuk önünde bazıları daha mı eşit? Yok, eğer hukuk herkes için geçerliyse Ay Işığı Manastırının sadece müze amaçlı olarak halkın kullanımına açılması gerekir. Parayı veren halkların tarihini ve mirasını satın alamaz. Bu topraklar üzerindeki tarih, halkın ortak tarihi ve mirasıdır. Mülkü de kamuya aittir. Kamu kuruluşları Sabancıların bu hukuk tanımaz tavırlarına engel olmalıdır. Aksi taktirde zenginin yaptığının yanına kar kaldığı bir hukuk dışılık kamu vicdanını yaralar. Bu da aynı zamanda hukuksuzluğa ortak olmak demektir.
Bizler Ayvalık Adaları Tabiat Parkı Koruma Platformu’nu oluşturan sivil toplum örgütleri, grup, çevre ve tüzel kurumlar olarak Sabancıların bu hukuk tanımaz tavrını protesto ediyoruz. Park bizimdir ve bizim kalacaktır. Tarihimiz parayı bastıranın malı değil tüm dünya insanlarına ait bir mirastır ve bizler o mirasın sahipleriyiz.
“Kendi özel mülkleridir ne karışırsınız?” diyenler için söyleyelim ki bizler Ay Işığı Manastırının tadilatına karşı değiliz. Ay Işığı Manastırının yasal durumu biline biline alınmıştır. Kimse Manastırı Sabancılara zorla satmadı. Aslına ve yasalara uyarak yapmak daha maliyetli geldiği için, 2004 planını 2009 yılında revize ettirerek kendileri için değişiklikler yaptılar. Manastıra özel fonksiyon yüklenmesine, hukuk dışı kullanımına ve tarihin özel mülkiyete geçirilmesinedir bizim karşı çıktığımız. Bir daha belirtelim ki Ay Işığı Manastırının açılmasına yasal dayanak gösterilen 2009 yılı Revizyon planı şu an yürürlükte değildir.
Eğer Sabancılar tarihe bu kadar değer veriyorlarsa, Ay Işığı Manastırını tamamıyla müze olarak halkın kullanımına açsınlar. Taksimdeki AKM’ye reklamları için 40 milyon TL bağışlayanlar, Ay Işığı Manastırı için de bir küçük iyilikte bulunsunlar. Zaten hukuk da bunu emrediyor. Aksi taktirde tarihimize ve parkımıza uzanan ellere karşı hukuk savaşımız sonuna kadar devam edecektir.
Bizce bugün doğru olan tavır AYVALIK ÇEVRE VE KORUMA DERNEĞİ, ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ (ADD), AYVALIK SANAT DERNEĞİ (ASD), AYVALIK KÜLTÜR SANAT DERNEĞİ (AYKÜSAD), ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ (ÇYDD), TÜRKİYE EROZYONLA MÜCADELE DERNEĞİ (TEMA) gibi Sabancıların davetini reddederek davete katılmak yerine yaşamı ve doğayı savunanların yanında durmaktır.
Tabiat parkı bugün bizim, yarın da bizim olacak.
Dedelerimizin toprağından, denizinden ve tarihinden elinizi çekin.”
Ayvalık Adaları Tabiat Parkı Koruma Platformu Adına
Havva Taylan