Türkçe



PDF indir

 

 



haziran Türkiye'sini Kuralım

İzlenme 1777

Birleşik Haziran Hareketi (HAZİRAN) ‘Haziran Türkiye’sini kuralım’ başlığıyla yayınladığı broşürde yurttaşları Haziran Meclisleri'nde buluşmaya çağırdı. Kent kent, sokak sokak örgütleneceklerini belirten HAZİRAN, “Haziran Türkiyesi'nde saray olmayacak, 'Yaşamak güzel şey be kardeşim!' denecek, Türk ve Kürt İnce Memed’ler kol kola girecek” ifadelerine yer verdi.
Birleşik Haziran Hareketi (HAZİRAN) "Haziran Türkiyesi’ni kuralım" çağrısıyla bir örgütlenme atılımı başlatıyor. Bu çerçevede Birleşik Haziran Hareketi'nin, Haziranca bir Türkiye hedefini özetleyen Haziran Sözleşmesi, bir broşür olarak yayınlandı. “Haziran Türkiye’sinde saray olmayacak” , “Haziran Türkiyesi'nde ‘yaşamak güzel şey be kardeşim’ denilecek” ifadelerinin yer aldığı çağrı şöyle:
 
“2013 yılı Haziran ayında halkın Erdoğan-AKP iktidarına karşı gerçekleştirdiği büyük direniş Türkiye’ye bir yön çizdi. Bu yeni yön; mücadeleci, anti-emperyalist, ilerici, emekçi halkımızın yakın tarihin tanık olduğu en büyük başkaldırısı ile çizildi.
 
Bu başkaldırının beslendiği kaynak, Anadolu’dan emperyalistleri kovan, Amerikan 6. Filo askerlerini denize döken, 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi ile yerli yabancı patronları titreten, yüz binlerle doldurduğu 1 Mayıs alanlarında kontrgerilla kıyımlarına karşı gövdesini siper eden, 12 Eylül zindanlarında siyasal soykırıma ve işkenceye direnen, 1 Mart 2003’te ülkesinin Irak işgaline katılmasını engelleyen, parmakla sayılmayıp kırmakla tükenmeyen bir mücadele geleneğidir.
 
Haziran Türkiye’si, üzerimize çöken karanlığı yıkabilecek, eşit ve özgür bir ülkenin yolunu açabilecek güçte olduğumuzu göstermiştir.
 
Bu topraklar nice zalimler, nice sömürgenler, nice hırsızlar, nice katiller gördü ama hiçbirine teslim olmadı. Şimdi Erdoğan-AKP iktidarına mı teslim olacağız?
 
Haziran Türkiye’si teslim olmaz!
 
Şimdi teslim olmayan, boyun eğmeyen, diz çökmeyen halkın iradesiyle Haziran’ın ülkesini kurmak için yürüyüşümüzü güçlendirme zamanıdır!
 
Erdoğan-AKP iktidarı yargıdan Meclis’e tüm alanları Kaçak Saray’ın denetimine soktu. 12 Eylül’e dayanan anti-demokratik yasalarla, barajlarla, ucube siyasi partiler kanunlarıyla birlikte seçimler halkın iradesinin önüne konulan bir barikat işlevi görüyor. AKP, yasakların yanında hile ve manipülasyonlarla sonucunu önceden belirlemeye çalıştığı seçimlere dayanarak iktidarını sürdürmeye çalışıyor.
 
Erdoğan-AKP iktidarının meşruluğu yoktur!
 
Yasaklı, baskılı, barajlı ve hileli seçimlerle alınacak yetkinin de meşruluğu yoktur! Bu koşullarda bu ülkede Erdoğan’ın diline doladığı ‘milli irade’nin çıkacağı son yer seçim sandığıdır!
 
2013 Haziran direnişi tüm bunlar karşısında halkın kendi sözü ve eylemiyle yeni bir yol açtı. Forumlarda-meclislerde ve meydanlarda halkın birleşik gücüne ve kendi iradesini dayanan yeni bir siyaset zemini oluştu. Erdoğan-AKP iktidarını durdurmanın yolunu bu direniş gösterdi. Bugün bizim sorumluluğumuz halkın direnişle açtığı bu yolda yürümektir.
 
Haziran halk meclislerinde halkın birleşik direnişini örgütleyeceğiz.
 
Kaçak Saray iktidarının saldırılarına karşı yaşamın her alanında barikatlar, yeni hatlar kuracağız.
 
Halkın kendi sorunlarını çözemeyeceği ve asla kendi kendini yönetemeyeceği fikrini yüz yıllardır halka dayatan bu kula kulluk düzenini, halkın dayanışması ile yıkacağız.
 
Dayanışmacı, paylaşımcı yeni bir hayatı bugünden başlayarak ilmek ilmek öreceğiz.
 
AKP’yi halkın örgütlü gücüyle yenmek için bir araya geldik, birleştik, birleşik bir hareket oluşturduk; siyasal eylemliliğimizle halka umut verdik; şimdi bu umut yürüyüşümüzü büyütüyoruz.
 
Gelin,
 
Adaletin Türkiye’sini…
 
Eşitliğin Türkiye’sini…
 
Özgürlüğün Türkiye’sini…
 
Kardeşliğin Türkiye’sini…
 
Laik Türkiye’yi…
 
Emekçilerin Türkiye’sini…
 
Haziran Türkiye’sini kurmak için umut yürüyüşümüzü büyütelim, Haziran Meclislerinde buluşalım ve birlikte yürüyelim!
 
Bu güzelim ülkeyi işbirlikçilerin sömürgenlerin, zorbaların, ‘millet iradesi’ kisvesi altında halkı hiçe sayanların, hırsızların, katillerin elinden çekip alalım.
 
Onların korktuğu şeyi yapalım. Ayaklar baş olsun! Öyle ki, sömürücü, rantçı, hırsız, katil bir daha ebediyen bu güzel ülkeye baş olmayı hayal bile edemesin.
 
Türkiye gerici faşistlerle, katillerle, kadın cinayetleriyle, bilim ve akıl düşmanlarıyla yan yana anılmasın. Bu karanlık, bu utanç bitsin.
 
Dört yaşındaki çocuklarımızın cansız bedenleri babalarının sırtındaki çuvallara konup kederli bir çaresizlikle taşınmasın.
 
Milyonlarcamız açlık sınırında, borç içinde, sadakaya muhtaç halde yaşarken, padişahlık heveslisi muktedir milyarlarca dolarlık Kaçak Saray’ında bundan böyle bir gün bile huzur içinde 
yatamasın.
 
Özgecan’ımız vahşice katledilişinin yıl dönümlerinde hep birlikte yaktığımız içli bir ağıt değil , kadın kurtuluş mücadelesinin ve kadın cinayetlerine karşı yükselen isyancı sesin sembolü olsun; bir ağızdan söyleyeceğimiz en güzel aşk şarkımız olsun.
 
Yıllardır çaresizlik ve gelecek kaygısı içinde beklediği ataması yapılmadığı için tek bir öğretmenimiz daha kendi elleriyle yaşamına son vermesin artık.
 
Madencimiz, işçimiz üzerlerine yapıştırılan o lanet ‘fıtrat’tan kurtulsun. Tek bir işçiyi bile sermaye denen o Azrail’e kurban vermeyelim
 
Parklarımıza, bahçelerimize, derelerimize kimse el uzatamasın. Derelerimiz özgür ve tertemiz aksın…
 
Halklarımız yüzünü katliamcılara, ırkçılara, emperyalistlere değil birbirine dönsün.
 
Berkin’in, Abdocan’ın, Ahmet’in, Ethem’in, Mehmet’in, Medeni’nin, Ali İsmail’in, Hasan Ferit’in uğrunda canını verdiği, sömürüsüz, eşitlikçi, özgürlükçü, halkın barışının egemen olduğu bir Türkiye için…
 
Gelin, yürüyüşümüzü hep birlikte büyütelim, hep birlikte 
mücadele edelim…
 
Haziran Ülkesinde,
 
Saray Olmayacak!
 
Gericiliğin, kadın düşmanlığının, devlet şiddetinin, saltanat hayallerinin, halk düşmanlığının simgesi olan Kaçak Saray’ı yıkacağız.
 
 “Yaşamak güzel şey be kardeşim!” denecek!
 
Çalışma hakkının hayata geçirilmesi, taşeron, güvencesiz, esnek ve kuralsız çalışmanın yasaklanması; sendikalaşmanın, toplu sözleşme ve grev hakkının önündeki engellerin kalkması için mücadele edeceğiz. Ücretlerin insanca yaşam için gerekli üst seviyeye getirilmesi, emekliliğin temel bir hak kabul edilmesi için sorumluluk alacağız.
 
Türk ve Kürt İnce Memedler kol kola girecek!
 
Ülkemizin, yurttaşlarımızın ve bölge halklarının kaderini belirleyecek her türlü karar sürecinin, topluma açık ve emperyalist güçlerden bağımsız koşullarda yürütülmesi için ön alacağız. Türklerle Kürtlerin özgürlük ve eşit yurttaşlık koşullarında bir arada yaşaması, halkların gerçek barışının kurulması ve egemen kılınması için mücadele edeceğiz.
 
Dış politikada barış fikri egemen olacak!
 
Emperyalistler ile yeni-Osmanlıcı, İslamcı ve yayılmacı AKP’nin birlikte kan gölüne çevirdiği Ortadoğu’da ve ülkemiz topraklarında barış, kardeşlik, bağımsızlık, enternasyonalizm ve aydınlanma değerlerine dayanan bir dış politikanın egemen olması için mücadele edeceğiz. NATO’dan çıkılması, üslerin kapatılması ve IŞİD, El Kaide gibi örgütlerin palazlanmasında sorumluluğu olan günümüz muktedirleri ve onlara kölece bağlı mutemetlerin yargı önüne çıkarılması için öncü olacağız.
 
Kadınlar karar verecek, yönetecek ve sokaklarda, meydanlarda olacaklar!
 
Kadınları baskı altına alan, evde, işyerinde ve toplumsal yaşamda ikinci sınıf insan konumuna iten düzenlemelerin karşısında olmaya devam edeceğiz. Kadınlara yönelik şiddete koruma sağlayan tüm yasal düzenlemelerin kaldırılması için bir an bile duraklamayacak, ayrımcı, adaletsiz hukuk mevzuatını tamamen değiştireceğiz.
 
Halk Haziran Meclisleriyle örgütlenecek ve yönetecek!
 
Emekçi halkımızın siyasete katılımını sağlamak için oluşturduğumuz halk meclislerini Türkiye çapında etkin biçimde örgütleyecek, en uç mahallelere, işyerlerine kadar yaygınlaştıracağız.
 
Haziran halk Meclisleri bugünden halkın gelecekteki yönetim organlarının filizleri olarak yeşerecek; Haziran Meclisleri güçlendikçe halk kendini kendi meclisleri eliyle yönetecek
 
Kask, cop ve gaz tarih olacak; herkes güven içinde yaşayacak!
 
Yurttaşların demokratik taleplerini dile getirmesini engellemek amacıyla kurgulanmış mevcut tüm yasal mevzuatı en ince ayrıntısına kadar ortadan kaldırmak için mücadelemizi güçlendirecek; Polis Devletine geçit vermeyeceğiz.
 
Herkes için eğitim, herkes için sağlık düşünü gerçek yapacağız!
 
Bütün özelleştirmelerin durdurulması; özelleştirilen kamu varlıklarının kamulaştırılması, eğitim,  sağlık, elektrik, su, doğalgaz hizmetlerinin tüm yurttaşlarımız için ücretsiz hale gelmesi için mücadele edeceğiz.
 
Hiçbir çocuk aç uyumayacak!
 
Türkiye’nin yabancı sermaye-sıcak para akışına, üretken olmayan sektörlere dayalı kırılgan ve dışa bağımlı ekonomik yapısını değiştirmeyi ve toplumsal gereksinimleri esas alan, halkçı-kamucu planlı bir ekonomi kurmak için mücadele edeceğiz.
 
Sular, dereler ve gökyüzü ışıl ışıl parlayıp yaşam saçacak!
 
Kentlerimizin, parklarımızın, meydanlarımızın, derelerimizin ve doğamızın talan edilmesini durdurmak için mücadele edeceğiz.”
 
İleri - Haber Merkezi  6 Nisan 2015 
Bookmark and Share
 

19/03/2024 Bugün699 ziyaret var  Sitede 7 Kişi var  IP:44.220.245.254