Seçimyaklaştı. Meydanlarkızıştı. Meydanlardayerelleilgiliolmayan her şeykonuşuluyor. Birtekyerelyönetimlerleilgilisorunlarveçözümlerkonuşulmuyor. Buseçimlerde ilk kezbelediyeleriçinoykullanacakköylülerinadı bile geçmiyor.
Üretici köylülerin süregelen ürünlerini pazarlama sorunları var. Aracılar, çiftçilerin malını ucuza alıyor, tüketicilere pahalı satıyor. Çoğu zaman aracılar (tüccarlar), üreticilerin paralarını vermiyor, dolandırıyor. Ayrıca tüccarlar, ürün piyasasını istedikleri gibi evirip çeviriyor.
Bu noktada belediye başkan adayları; “Biz, sizin meralarınızı ve diğer ortak mallarınızı elinizden almayacağız. Ancak sizler de, kooperatifler kurmalı, dayanışma içinde olmalısınız. Ortak varlıklarınızı talancılara değil, kuracağınız kooperatiflerinizin kullanımına vereceğiz. Eğer ürettiğiniz ürünler de kimyasal kullanmazsanız, elde ettiğiniz ürünlerinizi pazarlamak için kooperatiflerinize kent merkezlerinde açık ve kapalı satış alanları sağlayacağız. Doğrudan aracısız biçimde ürünlerinizi halkla buluşturabileceksiniz. Belediye bünyesinde kırsal birimler oluşturacağız. Bu birimler aracılığıyla kimyasalsız üretim yapabilmeniz için bilgi desteği vereceğiz. Üretimde kullandığınız sudan para almayacağız. Meraların ıslahında bilgi, teknoloji ve ekonomik destek vereceğiz. Kapalı alan hayvancılığı yerine özgür mera hayvancılığı yapmanıza, meraları kooperatiflerinize açarak destek vereceğiz. Yapacağımız bütün çalışmaları, sizin oluşturacağınız köy meclisleriyle, kooperatif yönetimleriyle birlikte kararlaştıracağız. Karar alma süreçlerine doğrudan katılımınızı sağlayacağız. Köylerle ilgili her türlü sorunu ve çözümleri birlikte belirleyip, birlikte çözeceğiz...” diyebilirler.
Böylesi bir vaat ve bakış açısıyla bugüne değin hükümetin kırsaldaki yanlış tarım politikalarına siyaset yoluyla alternatiflerini gösterebilirler. Uygulanan yanlış tarım politikalarının alternatiflerini uygulamaya koyarak, kırsal yaşamı ve üretim modelini dönüştürebilirler. Köyler kültürlerinden koparılmadan hiç olmadığı kadar sosyalleşebilir. Kırsalda doğa korunur, üretici köylülerin refah düzeyi yükseltilmiş olur. En önemlisi de, örgütlü toplumun oluşmasına bu yolla katkı konulur. Mahalle, belde, kent meclisleriyle siyaset tabana yayılabilir. Belediyelerde doğrudan demokrasi hayata geçirebilir. Özgür belediyecilik ve diyalektik doğa anlayışı buluşturulabilir. Belediye Yasası’nı hazırlayanların uygulamak istediği yukarıdan aşağıya akan baskıcı güç ve yönetim anlayışının yerini halkın aşağıdan yukarıyı demokratik olarak besleyeceği, geliştireceği, özgürleştireceği bir belediyecilik anlayışa terk etmesinde etkili olabilir.
Abdullah AYSU
9 Mart 2014
21/11/2024
Bugün1020 ziyaret var
Sitede 11 Kişi var
IP:3.137.219.68