Türkçe



PDF indir

 

 



KAMUCULUK SUÇ OLDU

İzlenme 2527


Kamucu bir anlayışla halkın yararına uygulamalarda bulunan Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven hakkında soruşturma başlatıldı. Özgüven’in “suçu”, kamuculukla belediyeciliği yanyana getirmeye çalışmak. İzmir’in Dikili İlçesi Belediye Başkanı SHP’li Osman Özgüven hakkında, kamu yararına belediyecilik yapmaya çalıştığı için “görevi kötüye kullanmak” suçlamasıyla soruşturma açıldı. Soruşturmanın yürütücüsü Sayıştay, Başkan Özgüven hakkında, “halka ücretsiz su verdiği” için Danıştay’a suç duyurusunda bulundu.


“Belediyenin asli görevini yapıyoruz”
Hakkında açılan soruşturmayla ilgili konuşan Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, kamucu uygulamalarını örnek vererek belediyenin asli görevlerini yerine getirmek istediklerini vurguladı. Özgüven, ilçelerini daha yaşanır bir hale getirmek ve ekonomik sıkıntılar çeken vatandaşların biraz rahat etmesini sağlamak niyetinde olduklarının altını çizdi.

Suçlamaların kendi içinde bile bir tutarlılık taşımadığını söyleyen Başkan Özgüven şöyle konuştu:

“Suyu parasız veriyorum diye Sayıştay denetçisi rapor tuttu. Oysa ben suyu bedava vermiyorum. Sadece bir uygulama başlattık. Bu uygulamaya göre ilçede su 10 tona kadar bedava. Ancak 11 ton kullanırsan kullandığın 11 tonun tamamının parası ödüyorsun. Bir soruşturma da belediye çalışanlarına suda yüzde 50 indirim yaptığım ve su paralarını zamanında tahsil etmediğim için açıldı. Millet zaten zor durumda. Bırak su parasını ödemeyi ekmek almaya parası yok. Bu durumda nasıl su parası alınabilir ki. Paralı da olsa ödeyemeyecekler zaten.”

Belediyeyi bir rant ve kâr alanı olarak görmediklerini, tek kaygılarının halkın refahı olduğunu vurgulayan Özgüven şöyle konuştu:

“Dikili doğasıyla, havasıyla, suyuyla yaşanabilir bir kent. Ben belediyenin imkanlarıyla sosyal alanda da Dikili’yi ayağa kaldırmaya canlandırmaya çalışıyorum. Hepsini halkın hizmetine sundum. Bu hizmeti yaparken de yargılanmak gerekirse yargılanırım. Sonuçta kimseye veremeyecek bir hesabım yok. Kendim için değil, Dikili halkının rahatı, mutluluğu için çalışıyorum.”

Gökçek “suçsuz”
Öte yandan, Özgüven’in “suç unsuru” teşkil eden uygulaması, yıllar önce belediyecilik literatürüne kazandırdığı “kademeli fiyatlandırma” uygulamasıyla Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’i akla getirdi.

Hatırlanacağı üzere Gökçek, su tüketimine keyfi bir sınır koymuş; tesisat abonelerinin bu sınırı aşmaları durumunda, aşılan kısmı çifte tarifeden ödemeleri zorunluluğu getirmişti. Ancak Gökçek’in keyfi olarak koyduğu bu sınır, birçok kent sakini tarafından uygulamanın ilk aylarında aşılamadı.

Çifte tarifelendirme amacına bu şekilde ulaşamayan, ancak sınırı aşağı çekmekten de çekinen Gökçek; bu durum üzerine faturaların periyodunu uzatarak faturaların büyük bir kısmını çifte tarifeye sokmayı başardı. Gökçek’in uygulamalarında “suç unsuruna” rastlanamadı.

Piyasacı belediyecilikten başkası suç
AKP döneminde büyükşehir belediyeleri irili ufaklı şirketleriyle birer holdinge dönüşürken diğer belediyelerin büyük bölümü de tamamen rant merkezli yönetilmeye başladı. AKP iktidarının dilinden düşürmediği "yerel yönetim reformu" da belediyelerin halka dayanan bir anlayışla yönetilmesini değil, belediyeciliğin içerdiği kamucu anlayıştan tamamen arındırılıp piyasa odaklı bir şekilde yeniden yapılandırılmasını hedefliyor. Önceki yıllarda Meclis gündemine gelen ve önümüzdeki dönemde yeniden görüşülmesi beklenen yerel yönetimler yasa tasarısında belediyelerin yetkileri ve bütçeleri artırılırken kamu yararına uygulamaları olanaksız kılan, hemen tüm hizmetlerin dışarıdan alınmasını zorunlu kılan düzenlemeler yer alıyor.

Tasarı, kamucu bir anlayışa sahip ya da halka dayalı bir yönetim modeli arayışı içinde olanlara yönelik pek çok tuzağı da barındırıyor. Eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamu hizmetlerinin yerel yönetimlere devri gibi başlıklar yerel yönetimlere dayalı bir iktidar modelinin mümkün olduğunu düşünenleri cezbediyor. Ancak kamu hizmetlerinin yerel yönetimlere devri, devletin bu alanlardan tamamen çekilmesi ve meydanın piyasaya bırakılması anlamına geliyor. Hem dünyada hem Türkiye'deki bir dizi başka örnekle birlikte Dikili Belediyesi, kamucu inadın çok değerli olduğunu bir kez daha gösterdi. Ancak toplumun bütününü sarmayan bir kamucu anlayışın sınırları olduğunu da yine bu örneklerin başına gelenler açık bir şekilde gösteriyor.

sol Günlük Siyasi Gazete       


29/03/2024 Bugün865 ziyaret var  Sitede 9 Kişi var  IP:3.236.98.81