Türkçe



PDF indir

 

 



ŞİFRELERİ ÇÖZMEK

İzlenme 2349

AKP'ye yönelik, Yargıtay başsavcısının açtığı, partinin kapatılması davası, gündeme oturalı beri, şifre çözücüler, stratejistler  fazla mesaideler. Bunun bir hukuk sorunumu olduğu, yoksa siyasi bir saldırıolduğundan tutunda, demokrasilerde bunun olup olamayacağına, parti kapatmalarda iktidar partisi ile iktidar dışı partilerin hangisinin bunu hak edebileceğine kadar bir dizi tartışma yaşanıyor. Ortalık bilgi kirliliğinden geçilmiyor. Siyaset adamları ekonomistler hukukçular ve medya, sürecin tarifinde akıl almaz bir dezenformasyon fırtınası estiriyorlar

Sürecin ya da parti kapatma davası ile somutlanan siyasal olgunun tespit edilmesine, burjuva siyasetçileri ve hukukçuları elbette bundan öte çıkarsamalarla yaklaşamayacaklardır. Bu tespit sosyalistlerin işidir
AKP nin  Türkiye siyasetinde oturtulmaya çalışıldığı süreç esasında Dünya Kapitalizminin 70 li yılların ortalarından itibaren  geliştirdiği  “yeşil kuşak” olarak adlandırılan ve sadece orta ve güney Asya’yı Sovyetler birliğinden koruma çabası şeklinde özetlenebilecek stratejik bir manevranın ötesinde, ideolojik bir yapılanmanın da adıdır ve ondan sonrasında da hüküm sürecek olan bir çeşit “semitik faşizm” olarak adlandırmak mümkündür. Ortadoğunun bütününün bugün düşük ya da orta yoğunluktaki bir semitik ideolojinin tahakkümü altında olmasının temel nedeni budur
20, yüzyılın son çeyreğinden itibaren örgütlenen bu model, 80 li ve 90 lı yıllarda Özalist politikalarla ülke siyasetinde temellendirildi.  Sermayenin merkezileşmesinde önemli bir adım olan özelleştirmeler ve IMF patentli düşük maliyetli ekonomik politikalar (işçi ücretlerinin düşürülmesi, kıdem tazminatlarının kaldırılması, emeklilik yaşının yükseltilmesi, tazminatsız işten çıkartmaların kolaylaştırılması v.b.)  ile Türkiye kapitalizmi,  krizine zaman kazandırttı. Ancak 2000 li yıllardan itibaren gelinen bu yolun sonunda, girilecek yol, savaş eksenli ekonomik politika olacaktı (ki 90 lı yıllarda bunun mesajları yeterince vardır) ve öyle oldu.    
Türkiye kapitalizminin bu seyrine eşlik edecek parti modeli de, 80 li ve 90 lı yıllardan itibaren hazırlanan ve rafine edilmiş, eski benzerlerinin (DP, AP, ANAP) üstüne, “yeşil kuşak” ideolojisini de monte etmiş olan, AKP de cisimleşmiş modeldir. Bu model, kapitalizmi, krizinde, işçi sınıfının karşı duruşuna karşı da koruyabilecek, (içerdiği metafizik eksenden dolayı) yeni dönemin yeni burjuva siyasetidir. 
28 Şubat ile başlayan ve AKP hükümetleri ile devam eden, Laik-Antilaik, Kemalist-Antikemalist türü karşıtlıklar, AKP nin bu karşıtlıklarda nerede durduğunun belirlenmesinden çok, ülke siyasetinin daha da gericileşmesi ve şovenistleşmesinde bir işlev görmüştür. Burjuva siyasetinin AKP den görmesini istediği işlev tam da budur. 
Parti kapatma davasının, küresel kapitalist krizin devam ettiği ve daha da derinleşeceği bir konjonktüre denk gelmesi tesadüf değildir.”Devletin krizi” olarak kodlanan bu süreçten bizzat AKP nin olmasa bile, AKP nin temsil ettiği modelin, krizden en az zararla çıkması ve sınıfa saldırıların bu model eliyle gerçekleşmesi sürecin tarifidir.  

 

31 Mart 2008  Metin Can Dinçoğlu 



21/11/2024 Bugün566 ziyaret var  Sitede 30 Kişi var  IP:3.138.101.219