“İnsan, nihayet ne kadar sosyalist olmaya devam etse de bir gün bedeni bu fani dünyaya veda eder. Ama işçi sınıfı partileri işçi sınıfı var oldukça devam eder gider.
” Behice Boran 1 MAYIS 1910 - 10 EKİM 1987
Behice Boran ve arkadaşları, Kore’ye asker gönderilmesine, Ortak Pazara, Amerika ile yapılan ikili anlaşmalara, NATO’ya, Kıbrıs’taki yabancı askeri üslere ve Kürt sorununa sosyalist siyaset açısından net talepler ortaya koydular. Günümüz sosyalistlerinin çoğunda, bu konulara ilişkin bakış açılarında hala bir netlik yok.
Oysa Onlar; 1963’de “Ortak Pazar, Fransız, Alman, İtalyan, Belçika, Hollanda, Lüksembourg mali tekellerinin nüfus ve hakimiyeti altında bir gümrük itihadı (kartel) anlaşmasıdır. Ortak Pazarın amacı, sömürgeciliği yeni usullerle devam ettirmektir. Türkiye gibi geri kalmış bir toplumun böyle ortaklığa katılması ve bundan herhangi bir istifade beklemesi, kurt ağzındaki kuzunun yaşama hayalinden farksız olduğunu” söylüyorlardı. 65’de ise “Birleşik Amerika ile Türkiye Cumhuriyeti arasında imzalanmış ikili anlaşmalar gereğince Türkiye’mizde 35 milyon metre karelik vatan toprağı Amerikan üssü haline getirildi.” Diyorlardı.
O dönemler NATO’ya karşı olmak sosyalist olmanın gereğiydi. 1964’de, Kıbrıs yabancı askeri üslerden temizlenmek, uluslar arası garanti altında tarafsızlaştırılmak ve her iki cemaatin eşit haklara dayanan federatif, bağımsız bir ülke haline getirilmesi gerekliliğini dile getiriyorlardı.
Kürt sorununa ise, TİP’in 4 üncü Büyük Kongresinde netleşti.
“Kürt halkının yaşadığı bölgenin Türkiye’nin öteki bölgelerine oranla geri kalmış olmasının temel nedenlerinden birinin kapitalizmin eşitsiz gelişme kanununa ek olarak, bu bölgede Kürt halkının yaşadığı gerçeğini göz önüne alan hakim sınıf iktidarlarının güttükleri ekonomik ve sosyal politikanın bir sonucu olduğunu, bu nedenle doğu sorunu bir bölgesel kalkınma sorunu olarak ele almanın, hakim sınıf iktidarlarının şoven-milliyetçi görüşlerinin ve tutumunun bir uzantısından başka bir şey olmadığını, Kürt halkının “Anayasal Vatandaşlık” ve diğer tüm demokratik özlem ve isteklerini gerçekleştirmek yolundaki mücadelesinin bütün anti-demokratik ve faşist, baskıcı, şoven-milliyetçi akımların amansız düşmanı olan partimiz tarafından desteklenmesinin olağan ve zorunlu bir devrimci görev olduğunu…
…..Partinin, Kürt sorununa işçi sınıfının sosyalist devrim mücadelesinin gerekleri açısından baktığının kabul ve ilan eder.” Demekteydiler.
Bütün bu politikaların yaşama geçmesi için, o dönemin güç koşullarında olağan üstü mücadele verenlere selam olsun…
3 Ekim 2004
İsmail Özkan