Türkçe



PDF indir

 

 



SOL Bir Ufuk İçin Notlar

959 kez bakılmış
4 Mayıs 2020
12:02
Hep söyledik, 2 mayıs ve sonrasında ne yapacağını bilmeyenlerin 1 mayıs'ı nasıl kutladığının büyük bir anlamı yoktur. 
Evet covid-19 dan sonra “ hiçbir şey aynı olmayacak” deniliyor. İyimser  yaklaşımlar olduğu kadar kapitalist ülke ve devletlerin  corona salgını ile daha durağan hale gelen ekonomiyi düze çıkartmak için daha çok sömürü, eko sisteme daha çok saldırı, işçi sınıfı ve emekçilere daha çok baskı ve daha fazla savaş politikaları uyguluyacakları öngörülüyor . 
 
AKP iktidarında Türkiye sürekli olarak çatışmalı, baskıcı ve otoriter bir ortama sürüklenmiş, bir korku iklimi yaratılmış, emekçiler ve toplum üzerindeki hakimiyetini güçlendirmiştir .
AKP sadece baskı yöntemleri ile yetinmemiş nakdi ve ayni yardımlarla bir tür “ sosyal politika “ uygulayarak işçi sınıfının belirli bir kesimini ve kent yoksullarının da desteğini almıştır yani yoksulluk belli bir muhtaçlık durumu yaratılarak sürekli ve sürdürülebilir kılınmıştır.
Bizler yeni bir toplum ve hayatın yolunu hazırlamalıyız :
 
Öncelikle bu korku, felaket ve yıkım tablosundan çıkmak için insanın doğayla, eko sistemle uyumlu olacağı, eşitlikçi, özgürlükçü ve barışcı bir perspektifi ortaya koymalıyız.
İdeolojik mücadelede kavramlar ve insan eylemi arasında doğrudan bir ilişki vardır. Bana göre insanlığın geleceği sol dadır, sosyalizmdedir. Çünkü: sağ demek sömürü, baskı ve egemen sınıfın hakimiyeti demektir. Sol ise; bunun tam karşıtı ve çok farklı bir kavrayıştır. Sol demek, eşitlik, kardeşlik, özgürlük, adalet ve demokrasi demektir. Bu iki kavram arasında bir yakınlık ve geçişkenlik olamaz, yani sağa giderek sol ve emekten yana politika geliştirilemez, bu zemin kaybına yol açar .
 
Doğal zenginlikler toprak, hava, su, büyük yeryüzü zenginlikleri insan emeğiyle yaratılmış şeyler değildir. Doğanın kendi doğal evrimi sonucu ortaya çıkmıştır ve dolayısıyla bütün insanlığın ortak mirasıdır. Ancak kapitalizmin yarattığı açgözlülük sonucunda hoyratça yok edilmektedir. Eko sisteme saygı ve sahiplenme en başta gelen gündemimiz olmalıdır.
Kamu  ve kamusal olan yaşam araçlarının toplum tarafından, toplumsal ihtiyaçlar için kullanılmasını savunmak zorundayız. 
Karşı çıkmak, eleştirmek ve direnmek yetmez, yeni bir söylem, yeni bir dil, yeni bir siyasal ve örgütsel alternatifler ortaya koymak zorundayız.   
 
- AKP derhal ve acilen  olası bir erken  secimde iktidardan uzaklaştırılmalıdır.
-Halkın ve emekcilerin temel ihtiyaclarını karşılamaya öncelik veren bir planlamaya ihtiyaç vardır .
- Eğitim, ulaşım, su, sağlık, konut, dogalgaz haberleşme, kültürel etkinlik ve ihtiyaclar ya parasız olmalı ya da halkin giderlerinde önemsiz bir yer işgal etmelidir.
- Doğaya ve insana zarar vermeyen, yenilenebilen enerji kaynaklarını savunmalıyız.
- Yaşanabilir bir toplum için, gençleri ve gelecek kuşakları düşünen, kadının özgürleşmesini ve dayanışma kültürünü bilince çıkartan, insanın dışındaki canlıların da yaşam hakkını savunan bir toplum ve gelecek kurmanın mümkün ve gerçekleştirilebilir olduğunu yerel yönetimler üzerinden başlayarak göstermeliyiz. 
- Solcular, sosyalistler yüzünü emekçilere ve topluma dönmelidir. Aynı 1960 - 80 arası dönemde oldugu gibi dağ-taş, fabrikalar ve mahalleler yeniden sol ve sosyalistlerce sahiplenilmeli ve alanlar doldurulmalıdır.
- Fabrika ve sendikalar çok önemli olmakla birlikte işçi sınıfı ve emekçilerin örgütlenmesinin tek alanı
değildir. Fikri temelleri “ Gezi  direnişi “ sonrasında oluşturulan “ mahalle meclisleri “,  “ park ve mahalle dayanışma formları, “ kooperatif “ ve “ dernek “ gibi ara form ve  örgütlenmeler, somut sorunlara somut çözümler  üretmeyi hedefleyen model ve araçlar geliştirmeliyiz .
 
Uğur Özdemir  4 Mayıs 2020
 
Bookmark and Share
 
 
 
 

20/04/2024 Bugün592 ziyaret var  Sitede 8 Kişi var  IP:3.140.185.170