Birleşik Haziran Hareketi tarafından yapılan basın açıklamasının tam metni:
Birleşik Haziran Hareketi, AKP'nin Reza Zarrab davasını 'milli dava' gibi gösterme çabalarına ve bunun üzerinden anti-emperyalistçilik oynayarak Türkiye soluna sataşmasına tepki göstererek "Reza Zarrab’ın davası milli dava değildir" dedi. AKP ve yandaşları, ABD’de süren Reza Zarrab davasının ucunun kendilerine dokunacağı endişesiyle anti-emperyalistçilik oynamaya, Türkiye soluna sataşmaya başladı. Kimi muhalif kesimler de bu sahte anti-emperyalizm tuzağına düşerek Zarrab’ı savunmaya kalkıştı.
Rüşveti kimlere önden vereceğini planlayan, kaçakçılığı ayyuka çıkmış Reza Zarrab’ın davası milli dava değildir, olamaz. Zarrab’a toz kondurmayanlar, kendi kirli hesaplarına Türkiye halkını ortak edemez. Bir çetenin çıkarı ülke çıkarıyla özdeşleştirilemez.
Emperyalizm, uluslararası bir sistemdir. Askeri, ekonomik ve siyasi örgütleriyle bir bütündür. Tüm uluslararası anlaşmalar geçerliliğini korurken ABD’ye nota vermek, NATO’dan çıkacakmış gibi yapmak yalandan efelik taslamaktan başka bir anlam taşımaz.
Türkiye, bugün emperyalizme ekonomik ve siyasi bağımlılık içinde zayıf düşürülmüşse bu büyük ölçüde, DP’den AKP’ye uzanan sağ işbirlikçi iktidarlar eliyle gerçekleştirilmiştir.
“Ülkemi pazarlamakla mükellefim” diyenler, memleket topraklarını NATO ve Amerikan üslerine ve uluslararası tekellere açanlar anti-emperyalist olamaz.
Ülkemizin kaynaklarını, birikimini yerli-yabancı şirketlere peşkeş çekenler, kamu varlıklarını özelleştirenler, Tekel’i İngilizlere ve Amerikalılara, Türk Telekom’u Araplara, limanları İsraillilere, Hong-Konglulara, madenleri Kanadalılara “babalar gibi satan”lar anti-emperyalist olamaz.
ABD’yle, Almanya’yla, İsrail’le silah anlaşması yapanlar, BOP eşbaşkanlığını böbürlenerek telaffuz edenler anti-emperyalist olamaz.
Ve açıktır ki, anti kapitalist olmayan bir anti-emperyalistlik olamaz.
Bugün “OHAL’i biz iş dünyamız daha rahat çalışsın diye yapıyoruz” deyip işçilerin grevlerini “milli güvenlik” bahanesiyle yasaklayanlar, pırlantaya, yata, kotraya % 0 vergi biçip halkın bir limonatasına bile ÖTV ekleyenler anti-emperyalist olamaz.
Neo liberal tarım politikalarıyla ülkemizi dışa bağımlı hale getirenler, çayı, fındığı, tütünü uluslararası sermayeye açanlar anti-emperyalist olamaz.
Türk-İslam sentezi yolunda yürüyenlerin anti-emperyalist olamayacağını tarih defalarca göstermiştir.
6. Filoya secde edenler sağcılardı, onları denize dökenlerse devrimciler.
Türkiye’yi NATO’ya sokmak için ülkenin evlatlarını Kore’ye savaşa yollayan, günümüz sağcılarının feyz aldıkları Adnan Menderes’lerdi, emperyalist çıkarlar uğruna evlatlarının yabancı ülke topraklarında ölmesine karşı çıkanlarsa Nazım Hikmetler.
Bizim alnımız ak, “Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz” dediği için vatan haini ilan edilen Nazım Hikmet gibi, NATO karşıtı gösterilerde coplanan, tutuklanan devrimciler gibi başımız dik.
Bir gün olsun emperyalizmin önünde diz çökmedik, ona secde etmedik. Suphilerden, Denizlerden, Mahirlerden bu yana hep söyledik, yine söylüyoruz:
Ülkemizin kaderini ne emperyalist merkezlerin kirli oyunlarına ne de AKP’de temsil edilen sağcı riyakar politikalara terk edeceğiz.
Sahte anti-emperyalistliğinizle, emek ve insanlık düşmanı politikalarınızla, yalan ve riyalarınızla birlikte yıkılacaksınız.
Ve biz; Gezi milyonları olarak, memleketin emperyalist şirketlere parsel parsel satılmasına HAYIR diyenler olarak HAZİRAN Türkiye’sini, tam bağımsız bir Türkiye’yi mutlaka ama mutlaka kuracağız!
