Halk TV canlı yayınına katılan Alper Taş, "Herkes Beyoğlu modelini, Beyoğlu demokrasisini konuşacak" dedi. Taş, yoksul vatandaşların acil ihtiyaçlarını Yurttaşlık Kartı ile çözeceklerini belirtirken yeşil alanların sayısını artıracaklarını vurguladı.

CHP Beyoğlu Belediye Başkan Adayı Alper Taş, Halk TV canlı yayına katılarak açıklamalarda bulundu. Beyoğlu’nun terk edilmiş bir vaziyette olduğunu belirten Taş, “İnsanlar artık eğlenmiyor, vakit geçirmiyorlar. O kadar büyük bir kötülük yaptılar ki Beyoğlu’na, kendi muhafazakar anlayışlarını tarihi Beyoğlu’na giydirmeye çalıştılar. Beyoğlu ışıltısını kaybetti” dedi.

 

“Bunlar kazanırsa Beyoğlu daha kötüye gidecek” diyen Taş, “Biz kazanırsak içten ve samimi söylüyorum; buraları terk etmiş insanlar, buralardan vazgeçmiş insanlar, bizim seçim çalışmamızın seçim sloganımız da olan ‘Yaşasın Beyoğlu’ diyerek Beyoğlu’na akacak” diye konuştu.Taş, Yurttaşlık Kartı projesi ile yoksul ve dar gelirli vatandaşların acil ihtiyaçlarını karşılayacaklarını belirtirken Beyoğlu’nu bir kooperatif bölgesi haline dönüştüreceklerini aktardı.

 

Beyoğlu’nda yeşil alanları artıracaklarını aktaran Taş, “Yapabileceğimiz her yere cep parklar yapacağız. Metruk binalar var, tarihi eser statüsünde değilse buraları yeşil alan haline dönüştüreceğiz” dedi. Taş, “Halkçı bir belediyeciliği, demokratik bir belediyeciliği ortaya koyacağız ve herkes Beyoğlu modelini, Beyoğlu demokrasisini konuşacak” ifadelerini kullandı.

 

Alper Taş’ın açıklamaları şöyle:

 

“BENİM HAKKIMDA AÇILMIŞ BİR TANE BİLE DAVA YOK”

“Beyoğlu’nda etkili çalışma yaptığımız mahallelerde ve AKP’nin yüksek oy aldığı mahallelerde, ki biz oralarda yoğunlaşmış vaziyetteyiz, çok güzel, çok içten, çok samimi çalışmalar yapıyoruz. O mahallelerde kapıların altına “Alper Taş gerçekleri” adı altında yalan ve iftiralarla dolu gazeteler, bildiriler atıyorlar. Medyasıyla, İçişleri Bakanı ile ve AKP teşkilatının etrafındaki herkes Beyoğlu’nda bizim aleyhimize seferberlik içerisine girmiş vaziyette. “Yalandan kim ölmüş” misali söylemedikleri hiçbir şey bırakmıyorlar. Süleyman Soylu neden iki kez Beyoğlu Belediye Başkan Adayı Alper Taş ile ilgileniyor? Söylediği şeylerin yalan olduğunu kendisi biliyor. Çünkü söylediği şeyleri ispatla sorumludur, ispat etmesi gerekiyor. Ben 2009 yılından bu yana Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanlığını yapmış bir insanım. Bu konularda çeşitli beyanatlarım oldu, çeşitli çalışmalarım oldu. Bu çalışmalar çerçevesinde çeşitli görüşler belirttik. Benim hakkında açılmış bir tane dava bile yok. Sonuç itibarıyla ben, Süleyman Soylu gibi 10 yıl önce söylediklerini unutan siyasetçilerden değilim. Ben siyasetçi de değilim, devrimciyim. Süleyman Soylu bunu bilsin, 10 yıl önce ne söylüyorsak bugün de aynısını söyleriz. Bir yere gittiysek saklamayız, bundan da tereddüt etmeyiz ama yapmadığımız, söylemediğimiz şeyler bize iftira atılırsa biz bunun altında kalmayız. Kandil’e gidip Mahsun Korkmaz akademisinde konuşma yaptıysam sen ispat et bunu, MİT senin elinde, devlet senin elinde… İspat et, ben Beyoğlu Belediye Başkan adaylığından bugün istifa edeyim, ama sen bir İçişleri Bakanı olarak istifa edecek misin? Edemez! Bana bir yanıt verdi, yanıtını onun yapısına havale edeyim, söylediği yanıt üzerine konuşulacak bir şey de değil.”

 

“BEYOĞLU TERK EDİLMİŞ VAZİYETTE”

“Beyoğlu’nun çeşitli bölgeleri var ve bölgeye göre sorunlar değişiyor. En önemli sorunlardan biri Okmeydanı’ndaki tapu meselesi ve kentsel dönüşüm meselesi. Tarlabaşı’ndan aşağıya baktığınızda büyük bir yoksulluk ve işsizlik var. Birinci bölge dediğimiz Galata, Pera ve İstiklal Caddesi’ne baktığımızda da gördüğümüz ışıltısını, renkliliğini, çok kimlikliliğini, canlılığını yitirmiş, önemini yitirmiş, Osmanlı’dan bu yana her zaman diliminde eğlenceyle, kültürle, sanatla anılmış bir bölgenin değerlerini yitirmişliği var. Beyoğlu terk edilmiş vaziyette. İnsanlar artık eğlenmiyor, vakit geçirmiyorlar. O kadar büyük bir kötülük yaptılar ki Beyoğlu’na, kendi muhafazakar anlayışlarını tarihi Beyoğlu’na giydirmeye çalıştılar. Beyoğlu ışıltısını kaybetti. Bunların zihniyetinde sanat yok, eğlence yok. Herkes sizin gibi mi yaşayacak bu memlekette? Bunlar kazanırsa Beyoğlu daha kötüye gidecek. Biz kazanırsak içten ve samimi söylüyorum; buraları terk etmiş insanlar, buralardan vazgeçmiş insanlar, bizim seçim çalışmamızın seçim sloganımız da olan ‘Yaşasın Beyoğlu’ diyerek Beyoğlu’na akacak. Beyoğlu yeniden canlanacak, yeniden yaşayacak. Herkesin mutlu olacağı, neşeyi, sevinci, tiyatroyu, sanatı paylaşacağı bir yer olacak.”

 

“TEPEDEN YÖNETİM ANLAYIŞINI YIKACAĞIZ”

“Biz kazandığımızda sadece tarihi Beyoğlu değil; Okmeydanı, Kasımpaşa, Kulaksız, Piyalepaşa, Piri Paşa, Keçici Piri… Her yer daha iyi olacak. Çünkü daha iyi olmasını engelleyen iki anlayışı yıkacağız. Halka rağmen, yukarıdan, tepeden yönetim anlayışına karşı aşağıdan, mahalle meclislerinden gelen, halkın doğrudan söz, karar sahibi olduğu, doğrudan yönetime katıldığı bir demokrasi örneği ile yaşanacak bir Beyoğlu… İkinci olarak belediyeleri şirket olarak görmeyen, vatandaşı da müşteri olarak görmeyen; belediyeyi bir kamu kurumu olarak gören, vatandaşı hak sahibi olarak gören demokratik ve halkçı bir belediye 31 Mart’ta biz kazandığımızda egemen olacak.”

 

YEŞİL ALAN

“O kadar yeri beton yapmışlar ki… Yapabileceğimiz her yere cep parklar yapacağız. Metruk binalar var, tarihi eser statüsünde değilse buraları yeşil alan haline dönüştüreceğiz. Beyoğlu’nda yeşil bizim yaşamımızın bir parçası olacak. Yeşil alanları aynı zamanda kentsel dönüşüm içerisinde de gündeme alacağız. Yeşil alanlar, parklar fazlasıyla olacak. Bunları mahalle meclisimizle birlikte toplanacağız ve mahallelinin gösterdiği yerlerde hep birlikte yeşile sahip çıkacağız.”

 

KRİZE KARŞI YURTTAŞLIK KARTI

“Yurttaşlık Kartı hakkı en dar gelirli, en yoksul vatandaşlarımızdan başlayarak aylık bir kart vereceğiz ve Beyoğlu esnafından alışveriş yapmaları kaydıyla bu karttan yurttaşlarımız en acil ihtiyaçlarını karşılayabilecek. Bu kart yurttaşlarımız için bir güvence olacak ve o güvenceyle alışveriş yapan halkımız aynı zamanda esnafı da güldürecek. Yani Beyoğlu esnafı da bu hareketliliğin bir parçası olacak. Biz küçük esnafı korumayı önceliyoruz. Beyoğlu’na büyük projeler değil, küçük dokunuşlar lazımdır. Beyoğlu’nu kooperatif yapma rüyamız var. Kadın emeğini değerlendiren kooperatifler, kültür-sanat kooperatifleri, spor kooperatifleri gibi kooperatifleşmeyi bir tür dayanışma ekonomimizin bir parçası olarak ele alacağız. Kooperatifler, mevcut piyasa düzenine karşı halkı koruyan dayanışma örgütlenmelerdir. Bu kooperatifleşmeyle toplumu hem demokratik bir biçimde örgütleyeceğiz hem de ihtiyaçlarını ucuz ve sağlıklı bir biçimde Beyoğlu halkının ihtiyaçlarını çözmeye çalışacağız.”

 

“HERKES BEYOĞLU MODELİNİ KONUŞACAK”

“Beyoğlu halkı dolmuş. Benim haykırışım onların haykırışı. “Bizi görmüyorlar, duymuyorlar, dokunmuyorlar” diyorlar. Halkımızla Beyoğlu’nda yeni bir başlangıç yapacağız. Halkımız, “Allah razı olsun bu çocuklardan” diyecek, “Çok iyiler, hizmet veriyorlar, bizim için sabah akşam çalışıyorlar” diyecek. Halkımızı utandırmayacağız. Dost, düşman görecek ki; halkçı bir belediyeciliği, demokratik bir belediyeciliği ortaya koyacağız ve herkes Beyoğlu modelini, Beyoğlu demokrasisini konuşacak. İddiamız budur…”

 

birgun.net BİRGUN.NET

26 Mart, 2019