Birleşik Haziran Hareketi (HAZİRAN) ülkenin ve dünyanın içinden geçtiği karanlık döneme ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Toplumun ilerici ve devrimci güçlerine seslenen HAZİRAN "Birlikte, omuz omuza mücadele edelim" çağrısında bulundu.
TMMOB Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Taksim Binası'nda yapılan basın toplantısına Haziran Direnişi sırasında hayatını kaybeden Mehmet Ayvalıtaş'ın babası Ali Ayvalıtaş ile Haziran Yürütme Kurulu üyeleri Erkan Baş, Güler Ümit ve sanatçı Barış Atay da katıldı.
İLERİCİ DEVRİMCİ GÜÇLERE ÇAĞRIDA BULUNUYORUZ
Toplantıda ilk sözü alan Erkan Baş, Türkiye'nin 7 Haziran seçimlerinden bu yana iç savaş yaşadığın belirterek ya başkanlık ya kaos söylemiyle hareket eden AKP'nin ülkeyi savaşa süreklediğini kaydetti. 7 Haziran'da istediğini alamayan AKP'nin katliamlara başvurduğunu dile getiren Baş, HAZİRAN'ın bu karanlık dönemde görev üstlendiğini ve toplumun ilerici-devrimci güçlerine birlikte mücadele etme çağrısında bulunduğunu söyledi.
"BU GİDİŞATA SON VERECEĞİZ"
Baş, "AKP'nin Suriye'yi bölen ve bütün bölgeyi savaşa sürekleyen cihadist politikalarına karşı HAZİRAN'ın bugünkü çağrısının ülkenin ilericilerine emekten yana güçlerine birlikte omuz omuza mücadele çağrısıdır" dedi. Baş, "bu mücadeleyi büyüteceğiz ve bu gidişata son vereceğiz" sözleriyle konuşmasını bitirdi.
Ali Ayvalıtaş da konuşmasında ülkenin cehenneme döndüğünü belirterek, bugün bu yapılan çağrıyı önemli bulduğunu ve devrimci güçlerin böyle bir dönemde birleşmesinin çok kritik bir öneme sahip olduğunu söyledi. Ayvalıtaş, "birleşmek ve bir güç olmak dışında herhangi bir çaremiz yok" dedi.
HAZİRAN RUHUYLA EL ELE OMUZ OMUZA
Tiyatro oyuncusu Barış Atay da sanatçılara ve oyunculara seslenerek "kendine demokrat diyen sanatçılara bu mücadeleyi büyütme çağrısında bulunuyorum" dedi.
HAZİRAN adına hazırlanan açıklamayı Güler Ümit okudu.
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
"Memleketimizin Geleceği İçin Sorumluluğa Çağrı!
Haziran Ruhuyla El Ele! Omuz Omuza!
Biz bu memleketi seviyoruz.
İnsanıyla, doğasıyla, kentiyle, meydanıyla, doğusuyla, batısıyla burası bizim memleketimizdir. Para, güç, ihale hırsı; koltuk, başkanlık sevdası memleketi kan gölüne çeviriyor. AKP ve Saray, halkları birbirine düşmanlaştırıyor, kandan beslenip, toplumu “Ya başkanlık ya kaos” diyerek şantaj ve tehditle teslim almaya çalışıyor. Başkanlık için yaratılan kaosa, ölümlere artık yeter diyoruz. Diğer yandan; patlamalar, bombalar ve kör şiddet ülkemizin geleceğini hedef alıyor. İnsanlarımız katlediliyor. Bir arada yaşam zeminleri daraltılıyor. Bu saldırılar toplumu etnik temelde parçalıyor. Silahlar susturulsun istiyoruz. Bu katliamları lanetliyor, reddediyoruz. Türkiye adım adım bir iç savaşa doğru sürükleniyor.
Birlikte yaşam imkanları savaşçı politikalarla, bombalarla giderek zayıflıyor. Eşitlik, özgürlük, adalet ve laiklik her geçen gün daha fazla tahrip oluyor. Ülkemiz emperyalist odakların müdahale ve kanlı oyun sahalarından birisi haline geliyor. AKP iktidarının emekçilere yönelik saldırıları hız kazanıyor. Diyanet'ten Ensar Vakfı'na uzanan gericilik tüm pisliğiyle toplumun üzerine boca ediliyor. Savaş ortamı toplumsal sorunların üzerini kapatıyor. Halkın direnme, hakkını savunma, hukuka sahip çıkma olanaklarını kısıtlıyor, dolayısıyla toplumsal muhalefetin hareket alanını daraltıyor. Bu gidişata razı olmayacağız, seyirci kalmayacağız. Haziran Ruhu ile ele ele vermenin, sorumluluk almanın zamanıdır. Ve biliyoruz ve inanıyoruz, sıradan ve sahici milyonlarca insan, topyekûn haziranlaşabildikleri zaman, bu memleket eşit, özgür ve laik olacaktır.
Biz alın teriyle yaşayan yurttaşlarız. Memleketimizin aydınlık, bağımsız, özgür ve kardeşçe geleceği için 2013 Haziran ruhuyla el ele ele verelim. Dün birlikte başarmıştık. Bugün de başarabiliriz. Omuz Ver başaralım, değişmez görüneni değiştirelim."
