Türkçe



PDF indir

 

 



Birlikte İleriye Doğru

İzlenme 1468

“Adam,  önünde duran aracın arkasından durmak üzere yavaşladı. Öndeki aracın durma nedeni, iki öndeki aracın duruyor olmasıydı. En öndeki aracın duruyor olması park etmek gibi gözükmüyordu. Eğer park ediyorsa, bu, yol ortasında değil, daha sağda, trafik akışını engellemeyecek bir noktada olmalıydı. Onun arkasındaki ve adamın önündeki aracın, durmaksızın, öndekini sollayarak devam etmesi gerekirken, durmayı seçmesi anlaşılır gibi değildi. Çünkü, adamın önündeki aracın, en öndeki aracı sollayarak geçecek kadar zamanı vardı ve karşı istikametten gelen araç henüz yakında bile değildi.
 
Adam bütün değerlendirmeleri yaptı ve önündeki  ile bir öndeki aracı sollayarak geçmeyi düşündü. Ama heyhat bunun için zamanı ve koşulları uygun olsada, bu eylemi gerçekleştirdiğinde, acaba, maçoluk mu yapmış olacaktı. Öyle ya adam, kentte doğmuş büyümüş, kent kültürünü bilen, eğitimli, kurallara riayet eden, mütevazi bir kişilikti. Öndeki iki aracı da sollayıp maçoluk mertebesine ulaşabilir ve kendisiyle çelişebilirdi de, fakat aynı zamanda en öndeki aracın neden durduğunu da öğrenebilirdi, ya da uslu uslu, önündeki diğer iki aracın arkasında durup bütün olup biteni öğrenmeyebilirdi
 
Adam birinci seçeneğini kullandı ve önündeki iki aracı da solamaya başladı. Önündeki aracı geçip, en önde duran aracı da geçerken, kafasını sağa çevirip bir bakış attı ve en önde duran aracın sürücüsünün, sürücü kursunda eğitim gören acemi sürücü olduğunu ve duruşunun da bu nedenle olduğunu gördü. 
Ve en öne geçip, hızlıca yoluna devam etti.”
***   
“Genç militan, koşmaktan kızarmış, terlemiş ve ciğerleri patlamaktaydı. Üçyüz metredir koşuyor, kortejin başına ulaşmaya çalışıyordu. Daha bir o kadar daha yolu vardı. 
Durdu, biraz soluklanması gerekiyordu. Önce arkasına, sonra önüne bakıp ciğerlerine ne kadar daha oksijen dolduracağını tespit etmeye çalıştı. Biran önce kortejin önüne ulaşmalı ve neden uzun süredir durduğunu öğrenmeliydi. Ve kortejin arkasındaki tehlikeyi haber vermeliydi. 
 
Ciğerleri biraz daha patlayacaktı ama bunu yapmalıydı. Çünkü kortejin arkasına, kortejin uzun süredir duruyor olmasından dolayı, beyaz gömlekli, eli sopalı sivil faşistlerin de katıldığı, gaz maskeli, gaz silahlı kalabalık bir polis timi hızla yaklaşıyordu. Kortejin arkasında bir kıyıma girişecekleri gün gibi ortadaydı. Üstelik en arkadakiler kadınlar ve çocuklardı.
 
Genç militan, kortejin önüne epey yaklaşmış, ama bir yandan da arkasına dönüp bakmaya devam ediyordu. Korku, heyecan, sorumluluk iç içe, genç militanı sarıp sarmalamış, nihayet kortejin önüne ulaşmıştı. 
Ama heyhat, bu bir dejavu. Kortejin arkasındaki durum, aynı şekilde önde de yaşanıyordu. Yapılan pazarlıklar bir işe yaramıyor, bekleyiş sürüyordu. Genç militan iki tarafta da yaşanan bu tehlikeli bekleyişin, ön taraftaki barikatı yararak ileriye doğru devam edilmesiyle bertaraf edilebileceğini düşündü ve hamlesini yaptı.”
***   
İleriye doğru yürüyüşün, acemilikleri ve bekleyişleri aşan cesur insanlarla gelebileceğini düşünen ve buna göre davranan insanlara ithaf olunur.
***   
Türkiye sosyalist hareketi, 30 Ağustos ve 21 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilen toplantıların ardından, yayınladığı deklarasyonla “toplumun tüm eşitlikçi, özgürlükçü, ilerici, devrimci ve barış yanlısı dinamiklerini; direnme hareketlerini ve muhalefet güçlerini bir araya getirerek birlikte mücadele etme ve geleceği birlikte kurma kararı” aldı.
 
Bu ülkenin siyasi tarihinde ilk kez, sosyalist hareketin geniş bir kesimi, uzun pazarlık süreçlerine yayılmayan, nasıl bir birlik meselesini tartışmayan ama ne olduğunu bilen, kimin kiminle ne kadar mesafesi olduğunu (ya da birlik deklarasyonuna mesafesini) tarif etmeyen, kimin kırmızı çizgilerinin ne ve nereye kadar olduğunu belirtmeyen, örgütsel-tarihsel hesaplaşmalara girmeyen, 
Ama verili durumu tarifleyen, kapitalist krizin yıkıcılığının dipsizliğini gören ve bunun yarattığı gericiliğin, baskıcılığın kendisinin de sonunu hazırladığını bilen, işçi sınıfının ve emekçi halkların daha fazla sömürülmesi olduğunu, daha fazla işçi ölümleri demek olduğunu görerek mevzilenen ve bu nedenle birlikte, ileriye doğru hareket etme iradesi göstererek tarihin tekerine çomak sokmuştur.
 
Selamlar olsun.
M. Can Dinçoğlu
7/ Ekim/ 2014

29/03/2024 Bugün1003 ziyaret var  Sitede 6 Kişi var  IP:44.197.195.36