Türkçe



PDF indir

 

 



Ağır olun da molla desinler!

2133 kez bakılmış
5 Nisan 2016
16:43
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Çocuk dergisi, Nisan sayısında yayınladığı çizgi hikâyede “şehitlik” kavramı üzerinde durmuş. Cümlelerde anlatılan ‘şehitlik’ mertebesi, İslam dini kaynaklarına uygun şekilde açıklanmış burada sorun yok; Sorun yayınlanan derginin hitap ettiği yaş grubu ve tabi ki bu öğretinin ZAMANLAMASI. Nasıl bir sarmala sürükleniyoruz diye sormadan edemiyor insan… Çocuklara yapılan tacizler için “Bir kereden bir şey olmaz” diyen bir Bakan ve yine çocuklara “Şehit olmak ne güzeldir” diyen bir diyanet…
 
Çizgi hikâyenin diyalogları ise şöyle:
 
Çocuk: Şehit olmak hiç istenir mi baba
– Baba: İstenir tabii ki yavrum. Kim cenneti kazanmayı istemez ki?
– Kız çocuk: Keşke ben de şehit olabilseydim! 
– Erkek çocuk: Sen askere gidemezsin ki! ;
– Anne: O kadar çok istersen, Allah sana o sevabı verecektir.
– Çocuk: Kim bilir ne acılar çekerek şehit olmuşlardır değil mi baba? 
– Baba: Şehitler düşündüğün gibi acı çekmezler oğlum!
– Baba: Ne güzel günahsız yatıyor şehitlerimiz! 
– Kız çocuk: Günahları yok mu onların? 
– Baba: Allah şehitlerin günahlarını affeder kızım. 
– Baba: Canım oğlum askerde bu gece nöbetteymiş baba. 
– Dede: Ne güzel! Torunumun o nöbet bekleyen gözlerine cehennem ateşi değmeyecek inşallah.
 
Ağır olun da molla desinler! Her çirkinliğinize alet ettiğiniz çocukları şimdi de sorumlu olduğunuz bunca canın, iktidar hesaplarınız yüzünden bitirdiğiniz hayatların üstünü örtüp sevimli göstermek için mi kullanıyorsunuz?“Çok tepki gelmeye başlıyor dur hassas bir yerden girip biraz yumuşatalım ortamı”, yapmaya çalıştığınız bu mudur? Peki bunu küçücük yavrular üzerinden yapmaya utanmayacak kadar da ahlaksız ve vicdansız mısınız? Affedersiniz hatalı soru, tabi ki öylesiniz.
 
IŞID militanlarının bu söylemlerle canlı bomba olarak sokaklara çıktığını artık sağır sultan bile biliyorken sizin amacınız nedir acaba? Birkaç bakanlık bütçesinden daha fazla ödenek alan lüks kurumunuzun iktidar borazanlığını yapması kaçınılmazdı zaten. Hadi bunu anlamayacak ve sorgulamayacak milyonlarca hedef kitleniz var onu biliyoruz, bari tertemiz zihinleriyle iyi bir geleceği hak eden masum çocukların üzerinden çekin pis ellerinizi. Niyetiniz canlı bomba yetiştirmek mi?
 
Sizin şehitlik anlayışınız bütün dinlerin aksine şöyle bana göre;
 
Evet bizim için, bizim iktidar ve para hırsımız yüzünden ölüyorsunuz ama neyse ki dinimizde şehitlik diye bir mertebe var ve biz bunu sığınak olarak kullanır, halkın duyguları üzerinden yürürüz. Çünkü öğretilmiştir anaya, pamuklara sarıp büyüttüğü, gözünden sakındığı evladını koyacaktır toprağa ama şehit olmuştur ve ‘vatan sağ olsun’dur. Neden sizin ve zümrenizin evlatları için “sağ olmaz” bu vatan? Neden siyasi hesaplarınız için yarattığınız bu savaşta hep bizler ölüyoruz? Eğer şu anki şartlarda şehit olmak özendirdiğiniz gibi bir makam olsaydı kesinlikle onu da bizlere bırakmazdınız. Zırhlı araçlarınızdan iner, korumalarınızdan sıyrılır, siz alırdınız bu makamı da. Ne de olsa koltuk ve makam meraklısı sizlersiniz.
 
Lütfen önden siz buyurun o zaman bir zahmet, yarattığınız savaşta şehit olmak önce sizin hakkınız. Böyle şanlı bir mertebe sizin gibi şanlı insanlara yakışır. Ha bir de atınca mangalda kül bırakmayan, faşizmin doruklarında Nirvana’ya ulaşan sosyal medya kahramanlarını da alabilirsiniz yanınıza. Ne de olsa gözlerinden kin, konuşurken ağızlarından kan fışkırıyor. Onlar da bir zahmet sıcacık ailelerinin yanından, eşlerinin ve çocuklarının koynundan kalkıp buyursunlar. Daha soyu tüketilmesi gereken çok insan var malum topraklarda, bilgisayarlarınızı kapatın ve koşun bakalım yiyorsa maçanız, tabi çıkarken nefret söylemlerinizi cebinize koyup, şartlar uygun olursa, gerekirse, dalda karpuz biterse, yerde armut türerse vs. safsatalarınızı evde bırakmayı unutmayın… 
 
Gökçe Özkan
 
Post Beykoz 5 Nisan 2016
Bookmark and Share

19/03/2024 Bugün606 ziyaret var  Sitede 4 Kişi var  IP:44.197.113.64